Geçtiğimiz bir haftada Kazakistan için 30 yıllık bağımsızlık sürecinin en zor günleri yaşandı. Geçmişte lokal gerginlikler, protestolar olsa da bu ölçüde bir kaos hiç yaşanmamıştı. Her şeye rağmen bazı bölge ülkelerine göre Kazakistan, kendine özgü demografisi ve kültürel dokusuyla bu vb tehlikelere karşı belirli direnç alanları kurabilmişti. Kimi yorumlarda ülke ekonomisi tek sebep olarak gösterilse de karşı karşıya olunan fotoğrafın başka renkleri olduğu kısa zamanda görülecektir. Bununla birlikte özellikle 2015 yılından beri radikal bazı grupların bazı yerlerde daha görünür olmaya başladığına yönelik tehlikelere dikkat çekiliyordu. (Bkz.”Büyük Bozkırın Yükselişi...”)
Olayların bu boyutlara varmasında söz konusu tehlikelerin ne ölçüde kendisini gösterdiği güvenlik mekanizmasının irdelediği detaylardan biri. Eğer kanıtlar güçlü olursa Orta Asya için yeni ve belki de ortak bir güvenlik stratejisi yeniden güncellenmesine sebep olacaktır.
Kazakistan'ın istikrarı ve iç bütünlüğü açısından kritik olan bu hususun yanında olası güç mücadelesinin yaşananlardaki sebep/sonuç ilişkisi kimi iddialara rağmen hala net olarak görülemiyor. Şüphesiz önümüzdeki günlerde daha açık işaretler ortaya çıkacaktır. Bir de uluslararası arka planına bakmak gerekiyor ki Kazakistan’ın başarıyla uyguladığı çok yönlü dış politikasının bundan nasıl etkileneceği irdelenmeli. Geçmişte yaptığı pek çok üst düzey görev dikkate alınırsa Cumhurbaşkanı Tokayev bu konuda güçlü bir hafıza...