Eski Türkistan coğrafyasında boylar, aşiretler, hanlar arasındaki güç mücadelesinde siyasi birliğin oluşamadığı ve bu sebeple uzun süre Rus işgali altında kaldıkları bir gerçektir. Bu sebeple SSCB ayrışan kimlikler/farklı milletler oluşturma siyaseti sonuç vermiştir. Türk Cumhuriyetleri arasında öyle bir harita çizilmiştir ki Rusya ana merkez olmak kaydıyla hiçbir ülke birbiriyle direk temas kuramaz hale gelmiştir. Sınır problemleri ve karşıt bağımlılıklar ülkeler arasında hep ayakta tutulmuştur. Böylelikle bölgesel, yöresel ve boy temelli farklılıklar değişik görünümlerde devam etmiştir.
1991’de bağımsızlığını elde ettikten sonra kısa bir dönem “demokrasi adası” olarak ifade edilen Kırgızistan, yapısal ve kurumsal hatalar ve ekonomik sorunlarından ötürü bir türlü istikrarını yakalayamadı. Özellikle ABD’nin Afganistan’ı işgalinin ardından bölgedeki hakimiyet çabaları da dış müdahaleleri daha belirgin bir tehdit haline getirdi.