Siyasetin dili giderek toplumsal bir çıkmaza sürükleniyor. Biz ve ötekiler çıkmazı... Sinir uçları kaşınıyor. Çoktandır beklenen derleme toplama vazifesi de yerine getirilmeyince bireyler günlük yaşantısında ben ve diğerleri şeklinde ayrılıyor. Sokakta karşılaştığı vahşice bir saldırıda bile hiçbir şey olmamış gibi davranan birey, esasında siyasete, yönetime ve onun hukuk düzenine karşı sarsılan güvenin bir tezahürü! Bir de bu yönüyle bakalım... En kötüsü de siyasal kurumlar ve aktörler arasında iletişimi, uzlaşmayı ayakta tutan ara köprülerin yıkılması...