Türkiye'nin mevcut güvenlik kaygıları ve dış politikada yaşadığı bazı sorunlar çerçevesinde NATO'dan ayrılması ve hatta Şanghay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) katılması yönündeki değerlendirmelere sebep oluyor. Bu kaygıların artışını, geçmişteki hatalı karar ve politikaların yanı sıra günümüzde yaşanan kaotik gelişmelerde bulmak mümkün. Bu kapsamdaki tartışmaların bir yüzü de "NATO mu Şanghay mı?" şeklinde kendisini göstermektedir. Oysa NATO ile ŞİÖ arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Öncelikle kimi üye ülkelerle Türkiye'nin yaşadığı görüş farklılıkları ve hatta Türkiye'nin güvenliğine yönelik olumsuz adımlarına rağmen Türkiye için NATO hala önemli bir kolektif savunma örgütüdür. Söz konusu anlaşmanın 5. maddesi (her üye için aynı titizlikle irdelenmese de) olası bir saldırıyı önleyebilmek bakımından kayda değer bir konumda durmaktadır. Soğuk Savaş sürecinde bunun daha iyi hissedildiği anlaşılmaktadır. İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği konusunda Türkiye'nin devreye girerek kendi çıkarları doğrultusunda birtakım şartlar ortaya koyabilmesi oy birliği ilkesinin gerektiğinde bir güvenlik tesisi oluşturabileceğinin göstergesidir. Üstelik Türkiye bu karara onay vermese bile diğer...