Uzun zamandır Türkiye ve Azerbaycan’ın bazı güvenlik problemlerinin bütünsel bir bakış açısıyla irdelenmesi gerektiğini savunuyorum. Yine iki ülkenin medya ve kamu diplomasisi konusunda yürüttüğü işbirliğini örgütsel bir yapıya taşımasının önemini vurguluyorum. Örneğin Sözde Ermeni Soykırımı iddiaları ile Dağlık Karabağ meselesinin giderek benzer bir karşı cephe tarafından yönlendirilmek istenmesi bunu kaçınılmaz kılıyor. Geçenlerde iki ülkenin yetkili kuruluşları arasında bu yönde görüşmelere başlanması doğru bir adımdır.
Son dönemde Azerbaycan, Doğu Akdeniz konusunda tereddütsüz Türkiye’nin yanında dururken Türkiye’de Karabağ’daki işgalin sonlanması için kararlı bir duruş sergiliyor. Ortak tatbikatlar, net mesajlar ve başkent Bakü’de evlere asılan Türk bayrakları…
İşte giderek bu yaklaşımın haklılığını ortaya koyan gelişmeler yaşanıyor.