Yeni dönemin en önemli ve kritik başlıklarından biri Türk Dünyasının işbirliği imkanları ve bu amaçla Türk Konseyi'nin nüfuz gücünü artırması olacaktır. Bu yönelim zamanın ve koşulların getirdiği bir hal olduğu kadar aynı zamanda dün bahsettiğim dünyadaki çok kutupluluğun bir gereğidir. Öncelikle Türk Konseyi'nin birdenbire oluşmadığını ve tarihi bir birikimle ortaya çıktığını hatırlamak lazım. Öyle ki SSCB'nin dağılmasıyla birlikte 1992 yılında, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan arasında zirveler süreci başlamıştır. Bu süreçte 10 Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi toplantısı düzenlenmiştir.