ABD Başkanı Biden’ın resmen göreve başlamasıyla birlikte siyasetten, ekonomiye, bilimden, sağlığa kadar dünyada pek çok sahada ciddi hareketlilikler yaşanacak. Bunlardan biri de yeni başkan Biden’ın “Green New Deal” ismiyle duyurduğu yeşil toparlanma programının kısmi etkileri olacaktır. Bu program özü itibariyle sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemeye yönelik…
Öyle ki Biden’ın anketlerdeki oy artışı bile temiz enerji kavramıyla anılan kimi enerji firmalarının hisse değerlerini artırmaya yetmişti. Bu kapsamda 2050 yılını nihai hedef olarak belirleyen Biden, bunu gerçekleştirmek için sadece gelecek 10 yıllık dönemde 1.7 trilyon dolarlık bir yatırım bütçesi ayıracağını vaat etmişti. Biden ayrıca fosil yakıt üretimini azaltma ve iklim değişikliğine karşı mücadele sözü de verdi. Elbette bu süreç petrolün sonu anlamına gelmeyecek, ama kullanımında oransal bir değişim yaşanabilir. Çin ve Hindistan gibi ülkeler de benzer bir yönelim dikkat çekiyor. Böylece geniş bir alanda ülkelerin enerji-jeopolitiği etkilenebilecektir. Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikası Merkezi direktörü Jason Bordoff “Temiz enerji için büyüyen küresel fikir birliği, tüm haritayı yeniden çizecek.” diyor.