Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Ukrayna’ya resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Bu temaslar sonrası Kiev’de yapılacak açıklamalar Türkiye’nin misyonu açısından kritik bir dönemeç olacak. Zira gerek bölgenin güvenliği gerekse doğu-batı dengesindeki hassas konumu sebebiyle bu misyonun temel cümlesi “ilkesel bir tarafsızlık ve karşılıklı uzlaşıya aracılık” şeklinde tezahür edebilir.
Hatta eğer buna uygun adımlar atılabilir ve süreç de çatışma dışında bir alanda ilerlerse Türkiye’nin hem Rusya hem de ABD ile ilişkilerinde belirli yükleri hafifletmesine imkan tanıyabilir.
Böyle bakıldığında Türkiye’yi belirtilen yaklaşım açısından zorlayacak bazı handikaplar var. Birincisi Türkiye bir NATO ülkesi ve Ukrayna’nın NATO üyeliğini desteklediğini açıklayan bir konumda. Dolayısıyla olası bir çatışma durumunda hareket alanı farklılaşacaktır. İkincisi Ukrayna ile Türkiye ilişkileri Rusya-Ukrayna ilişkilerinden bağımsız bir biçimde ilerlemeyi sürdürüyor. Özellikle savunma sanayinde varılan anlaşmalar ve özellikle ortak SİHA üretimi Moskova penceresinde ilkesel tarafsızlık zeminini daraltıyor. Bununla birlikte üçüncüsü Kırım konusunda Türkiye’nin haklı ve net tutumu…
Diğer yandan Rusya ile ilişkilerde bazı boyutlar açısından asimetrik görünüm göz ardı edilemez. Özellikle ülke ekonomisinde ve enerjide yaşanan sorunlar, beklenen turizm gelirleri Rusya’nın Türkiye’ye yönelik atacağı adımları daha bir kırılgan hale getiriyor. Yine Suriye, Libya ve Karabağ’daki süreç açısından Türkiye’yi ciddi anlamda zorlayacak bir durum ortaya çıkabilir.