Türkiye'nin ve Türk milletinin yaşadığı sınavlardan biri de sözüm ona ilericilik adı atında, laf cambazlıklarıyla, ustaca oyunlarla Türk yurdunun birleştirici unsurlarının örselenmesi ve dahi hor görülmesidir. Bunlardan biri de ortam uygunlaştıkça, karşımıza çıkarılan "Türkiyeli" olma iddiasıdır. Üstelik bu yeni bir tartışma da değildir. 1920'den bu yana farklı saiklerle değişik platformlarda tartışılagelmiştir. Elbette her katkı sağlayıcı görüşü irdeleyelim, tartışalım ancak bu kavramın veya yaklaşımın milletimize hiçbir katkısı olmadığı gibi bilakis ayrıştırıcı ve ötekileştiricidir... Özetle "Ülkemizin adı Türkiye o halde ben de Türkiyeliyim." yaklaşımı, gerek anayasal gerekse sosyolojik bakımdan milletleşme sürecimizin kazanımlarını yansıtmamakta ve birlikte yaşama iradesinin birleştirici unsurlarını silikleştirmektedir. Zira eğer Türk kavramını Türkiye sınırlarında yaşayan alt etnik gruplardan biri olarak görüyorsanız, Türküm demeyi ırkçılık şeklinde değerlendiriyorsanız böylesi yaklaşımlara çıkış yapabilmeniz gayet mümkündür!