Bir “yemek” yazısı daha.
Önceki “Mahkeme”deydi.
Bu seferki İstanbul/Nevizade’de.
***
İçkiden anlamam.
Sevmem de.
Ama şarap için parantez açabilirim.
Hiç olmazsa... İyisiyle kötüsünü biraz ayırabileceğimi
düşünürüm.
***
Bahis rakıdan açılırsa... Tümden uzağım.
Niçin bu kadar yaygın sevilir?
Künyesine nasıl “milli” yazılmıştır?
Anlamayı çoktan bıraktığım konular.
Belki... Yeniyetmelikteki ilk tecrübelerin sevimsiz
hatıralarındandır.
Sonuç: Anasonluyla başım hoş değil.
***
Bu yüzden... Önceki akşam Rus konuklarla Nevizade’ye
gittiğimizde...
Hemen dikkat kesildim.
Tercihlerini hangisinden yana kullanacaklardı acaba?
Rakı... Şarap... Ya da yabancı?
Tahminim şaraptan yanaydı.
***
Konuklarımız: Rodina Partisi’nin üç yöneticisi...
İstişare bile etmeden “rakı” dediler.
Ev sahibiyiz ya... Titizlendik.
Rakı sert... Konuklarımız yabancıydı.
Aradaki mesafe biraz sorunlu gözüktü.
Uyaralım dedik... Gerekmiyormuş.
Tekrarını isteyecek kadar tecrübeleri varmış.
***
Böylece: Sohbete de “rakı” kapısından daldık.
Ruslardaki rakı aşinalığı?
Milat, Antalya akşamları değilmiş.
Çarlık dönemine kadar gittiler.
Bilmem kaçıncı Aleksandr rakıyı sevmiş...
Votkaya anason da koydurmuş.
Sonuç?
Bugün Rusya’da votkanın anasonlusu üretilmiyor.
***
Neyse...
Asıl, Rodina’cıların sebebi ziyaretine gelelim.
Yazıldı.
Vatan Partisi’nin davetlisiydiler.
Anladığım: İlişkileri yükseltme kararı almışlar.