İsmine "Ege" denilen Adalar Denizi’ndeki adalar, bugün hemen neredeyse tamamıyla Yunanistan’ın elindedir. En azından stratejik olanlar, şehir hayatı yaşananlar komşu devlettedir. Buralar, Yunanistan’a iki farklı tarihte, iki farklı andlaşmayla terk edildi:
24 Temmuz 1923’te İsviçre’nin Lozan şehrinde toplanan milletlerarası bir konferansa müsteniden Türkiye Cumhuriyeti Devleti tanındı ve tescil edildi.
Ama o konferans, bugüne dek hep münakaşa edildi. Hükümler, zaferle hezimet arasında oldu. Bunun birçok sebebi var. Ankara’dan çok tavizler koparılmış ve tanınma ve tescil böylece olmuştu. Koparılan haklarımızdan biri adalardır. Adalar, smokinli ve papyon kravatlı garsonların akşam yemeği ikramı üslubuyla Lozan’da Yunanistan’a ikram edildi.
Ancak; andlaşmada lehdar devleti bağlayıcı, iltizamî bir şart vardı:
Adalar silahlandırılmayacak ve buralarda ordu bulundurulmayacaktı. Yalnızca asayişi temin için, küçük birlikler mahiyetinde jandarma ve polis olabilecekti. Anadolu topraklarına...