40 yıldır bu kanlı örgüt için
kılını kıpırdatmayan Washington “Adalet için ödül” namına PKK’nın
lider kadrosunun en yukarısındaki üç ismin başına toplamda 12
milyon dolar para mükâfatı koydu.
Ankara’nın bu terör örgütüne
mensup elebaşları için ödül koyması anlaşılır. Ama; Washington’ın
Ankara’dan âdeta rol çalarcasına böyle bir yola girmesi herkesi
şaşırttı. Trump Washington’ı bu beklenmedik çıkışından evvel önce
Türk adalet ve dâhiliye bakanları hakkındaki tedbirleri kaldırmış
sonra da İran’a ambargo kararında Türkiye’yi muaf devletler
listesine almıştı.
Kandildekiler hakkındaki ödüle
kadar diğer iki kararın alınması, papaz Brunson’ın evine dönmesine
bağlanıyordu. Hâlbuki şimdi görülüyor ki saik çok daha başka.
O da şudur:
ABD üsleri, askerî birlikleri ve
hava meydanlarıyla doğu Fırat’a yerleşmiştir. Burada PYD’nin
silahlı militan gücü YPG’yi askerî eğitimden geçirmiş ve
geçirmektedir, bölgeye silah ve mühimmat yardımı yapmıştır ve
yapmaktadır. Toplanan Kürt militan sayısı 70 bin olarak telaffuz
ediliyor. Bunlara verilen silahsa 19 bin tır ve 3-5 bin uçak
dolusudur. Bu bir ordu cephanesidir. Nitekim asker diye talim
yaptırdıkları militan terörist sayısı da TSK’nın onda biri
miktarındadır. Suriye’de 2-3 milyonluk bir Kürt ahalisi mevcuttur.
Şimdi onlara bir ordu kuruluyor. Bir sonraki adım devlettir. Devlet
için ülke gereklidir. Önce Akdeniz’e çıkacak şekilde Suriye’nin
bütün kuzeyi bu niyet için hazırlanıyordu. Bugün tahayyül edilense
Fırat’ın doğusudur. Ya önce devlet ilan edilir veya bir otonom
idare girişinden sonra devlet gelişmesi olur. Ayrılmalardan sonra
devletleşme süreci hep böyle işlemiştir.
Derin Washington neyin
peşinde?
Amerika için öncelikli mesele
Kürt değildir. Onun hesapları başka. İran ve Rusya bölgede
yayılmaktadır. Bunlara karşı set oluşturma bir niyetidir. Burada
kurmak istediği Kürt oluşumu mahiyet olarak benzemese de strateji
olarak Güney Kore’ye benzetilebilir. Güney Kore, 1950’lerden beri
Amerika’nın doğu Asya eyaleti gibidir. Onun üzerinden Çin, Rusya ve
Hindistan başta olmak üzere bölgeyi tarassut altında
tutmaktadır.
Şimdi aynı şeyi kuzey Suriye’de
yapmak istiyor. Kendi zaviyesinden ideal olanı kaçırdı, elde olanla
yetiniyor veya günü gelinceye kadar yetinecek. Kurulacak bu güney
Kürt devletiyle, Rusya ve İran’ın nüfuzunu kırma peşinde olduğu
gibi, Suriye’yi de başkenti Kudüs yapılmış İsrail’in önünde
küçültmekte ve Türkiye’ye karşı stratejik ortak seçeneğini
çoğaltmaktadır.
Bunlarla Kandil, PKK ve ödülün
alakası ne? Derin Washington, özellikle son senelerde PYD ile
PKK’nın farklı olduğu tezini Ankara’ya kabul ettirme ısrarındadır.
Çünkü; Moskova, tanımazken Washington, PKK’yı terör örgütü olarak
tanımıştı. Esasında Washington, PYD’nin PKK’nın kolu olduğunu
biliyor ve geçmişte bunu beyan da etmişti. Ancak, PKK kökleri, SSCB
güdümlü olarak Bekaa Vadisi’ne dayanan soğuk savaş dönemi komünist
örgüttür. Soğuk savaştan sonra çok devlete hizmet veren bir örgüte
dönüşmüştür.
ABD bundan dolayı Kürtler için
yeni bir cazibe sebebi olacak yeni yapılanmaya gitme yolunu
seçmiştir. Zira onun için PKK yıpranacak kadar yıpranmış ve
liderinin hapiste olmasından başka mevcut elebaşı isimleri de
emekli eşkıya konumuna gelmişlerdir. Sabıkası silinmez denli
katmerlenmiş bu örgütle vakit geçirmek beyhude çabadır.
ABD için keyfiyet böylesine
derin bir hesap ürünüyken Ankara’nın “Adalet İçin Ödül” hamlesini
olumlu karşılamasına mukabil aynı muamelenin PYD yöneticileri için
de yapılmasını istemesini olayı okuyamama olarak görmek yerine
Türkiye’nin “sen külahıma anlat!” demesi olarak mütalaa
etmeli.
Öyle bir zamandayız ki
düşman da düşman.
dost da düşman.