Diğer partiler programlarını dile getirmiş, diyeceklerini
seslendirmişlerdi. Sırada en büyük parti vardı. Muhalefet de
vatandaş da basın da onu bekliyordu. Açıklananlardan anlaşıldı ki
iktidar, 7 Haziran dersine iyi çalışmış. AK Parti, 7 Haziran'da
sandığa giderken yaptığı hatalardan iki en önemlisi aday
tesbitindeki yanlışlıklar ve ekonomik vaadlerdeki eli sıkılıktı. 3
Dönem kararında ısrar yerinde değildi. Ama parti yönetimi, sanki
bir anayasa maddesiymiş gibi tavizsiz davranmışdı. Tecrübenin
ihmali demek olan 3 Dönem kararından sarfı nazar etmemek zararlı
bir netice doğuracaktı. Nitekim, öyle de oldu; seçmen, kendisine
sunulan listeleri beğenmedi. Parti küçük farklarla iktidar olma
imkânını kaybetti. Diğer müessir sebepse teknokratlığı aşıp
siyaseti derinlemesine okuyamayan vatandaşı layıkıyla tanıyamayan
bazı bakanların, ekonomide cimri denecek ölçüde nekes
davranmalarıydı. Bu teknokratların hazineyi koruma adına ellerini
sıkmaları muhalefetin doğrudan vatandaşın cebini, bütçesini,
yarınını ilgilendiren vaadleri karşısında AK Parti'yi zora
soktu.
Hatalar, şu kaleme aldıklarımızdan ibaret değil. Güneydoğuda seçim
emniyetindeki rahatlık da onlardan biridir. Kibir gibi, bencillik
gibi daha başka sebepler de mevcut. Hepsini yazmış ve konuşmuştuk.
Bugün ön plana çıkan bahsettiğimiz iki husustur. 1 Kasım aday
listeleri açıklandığında 258 Milletvekilinin takriben sekizde biri
liste dışı kalmıştı.