Rahim Er Türkiye Gazetesi

Akademik cehalet

Eskiden tahsil durumu sorulurken ilgili kişi okuma-yazma bilmiyorsa yoklama yapan memur, onu kayda "cahil" diye geçirtirdi... Hâlbuki öyle insanlar vardır ki okuma-yazma bilmez yahut ilkokul, ortaokul veya lise mezunudur ama bunlar, hayattaki muvaffakiyetleriyle...

06 Ocak 2017 | 373 okunma

Eskiden tahsil durumu sorulurken ilgili kişi okuma-yazma bilmiyorsa yoklama yapan memur, onu kayda "cahil" diye geçirtirdi...
Hâlbuki öyle insanlar vardır ki okuma-yazma bilmez yahut ilkokul, ortaokul veya lise mezunudur ama bunlar, hayattaki muvaffakiyetleriyle edebiyat, fikir, iş dünyasına kalıcı imzalar atmışlardır.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Mısır valimizdi. Okuma yazma bilmezdi lakin cahil değildi. Aldığı tedbirlerle Mısır'ı kalkındırdı. Vehhabilerle mücadele etti. Maalesef İstanbul'a da başkaldırdı. Kurduğu orduyla ordumuzu yenip Kütahya önlerine kadar geldi. Sadaret, Moskova'dan yardım istemek zorunda kaldı.
Bugünden de misaller vermek mümkün:
Sakıp Sabancı lise mezunuydu. Ahmet Nazif Zorlu, ortaokul, Ahmet Çalık lise mezunudur. Peyami Safa ilkokul, Kemal Tahir, ortaokul, Necip Fazıl, Tarık Buğra lise mezunlarıydı. Bu listeler uzayıp gidebilir...
Günümüzde okuma yazma bilmeyen yok denecek kadar azalmıştır. Okuma-yazma bilen çoğaldığı gibi lisansüstü eğitim ve doktora yapmış insan sayısı da arttı. Yabancı dilde de durum böyle. Artık üniversitelerimiz yüzlü rakkamlarla, akademisyenlerimiz on binli rakkamlarla ifade edilmekte.
Ne var ki bu, mes'elenin kemiyyet tarafıdır. Çok seneler önce bir arkadaşım anlatmıştı. Bir arkadaşıyla birlikte evlerinde üniversite imtihanına çalışıyorlarmış. Anneciği de onlara çay, pasta-çörek ikramı yapıyormuş. Bu annecik, bir ara gençlerin sözlerine karışarak şu öğüdü vermiş:
-Oğlum, birbirinize "bey" deyin; siz, birbirinize "bey" demezseniz; kimse size "bey" demez!
Bu değerli sözü söyleyen o hanım, büyük ihtimalle okuma-yazma bilmiyordu. Ama görüldüğü gibi söz ârifâne. Derdimiz de burada başlıyor. Son bir asırdır, âriflerimize diploma, aydınlarımıza irfan veremedik.
Dünkü "cahil" denenlerin yerini doktor, doçent, profesör, milletvekili, TV yorumcusu aldı. Konuşup millete "Kanaat önderi" olması gerekenler kara cehalet içindeler. Tabii ki bu yazının çerçevesine girmeyen kıymetleri tenzih ediyoruz. Ancak bu perişanlığa bir neşter vurulması gerekmekteydi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 456 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 148 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma