“Âfat-ı araziye”, yerküreden,
“âfat-ı semaviye” gökyüzünden gelecek âfetler demek. Deprem,
kasırga, toprak, kayması, sel basması, kazalar, yıldırım düşmesi…
ve benzeri felaketlerdir. Bu dualar, hayatın tabiî seyri içinde ve
ortada bu felaketlere dair hiçbir şey yokken sıkça dile gelir,
kalbden ve samimiyetle hayrı ve şerri yaratan Allah-ü teâlâya
yalvarılırdı. Şüphesiz ki önleyici mânevi tedbirlerdir. Bunlar ve
benzeri dualar, belki tamamen kaybolmadı ama varlığı çok da
hissedilmemekte. Hâlbuki “Allah’ım, yerden ve gökten gelecek her
türlü kötülük ve âfetten sana sığınıyoruz” demek her zaman
mümkündür.
Rahim Er
Türkiye Gazetesi