Muhammed Fatih Safitürk, 1981'de Sakarya'da dünyaya geldi. 2004
yılında Marmara Üniversitesi Mülkiye bölümünden mezun oldu. Çeşitli
memurluklar ve kaymakam muavinliğinden sonra 2011'de kaymakamlığa
başladı. Değişik bir kaç kazada kaymakamlık yaptı.
2016 senesinde Mardin Derik'te kaymakamken boşalan Derik Belediye
Başkanlığına da kayyım olarak tayin edildi. Belediye reisi olunca,
belediyenin imkânlarını ilçenin ihtiyaçlarına tahsis etmeye
başladı. Halkı dinleyerek Ankara'yla paylaşıp dertlere derman
olmaya çalıştı. Yöre ahalisi Kürtçü teröristlerden çok çekmişti. Bu
yüzden mağdur olmuşlardı. Onların mağduriyetlerine son vermek,
bölgesini terörden temizlemek için uğraşıyordu. O, bu maksatla
Ankara'da hükûmetle Derik için temaslarda bulunurken terör
örgütünden hainler, belediyede çalışan bazı hainlerle işbirliğine
giderek makam odasında masanın altına bomba yerleştirdiler.
Adı, ikinci adı, soyadı gibi kendisi de güzel bu insan, 10 Kasım
günü makamına oturur oturmaz bomba infilak etti. Hastaneye
kaldırıldı ama kurtarılamadı.
Arkada gencecik hanımı ve iki küçük çocuğu kalmıştı.
Hadisenin bu tarafı bilinmekte. Cenaze namazı ve defin tarafı da
bilinmekte. Ama, buna rağmen bize göre gündemdeki asıl büyük
keyfiyet, aşağıda ele aldığımız meseledir. Onu konuşmak konuşmamız
lâzım:
Asım Safitürk...
Şehid kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün babası. Sünnet üzere
sakallı, başı bereli, abdestsiz gezmeyen, dili dualı, ağzı Kur'anlı
bir mübarek insan. O insan, oğlunun suikaste uğradığını tv'den mi
öğrendi, şehidliğini memurlar mı haber verdi, başka türlü mü duydu,
o sırada câmide miydi, rahlesinin başında Kur'ân-ı kerîm mi tilavet
ediyordu bilmiyoruz?