Rahim Er Türkiye Gazetesi

AYNİYLE MUKABELE

Casusluk başta olmak üzere birçok suçun faili olma iddiasıyla İzmir adliyesinde yargılanan rahip Andrew Brunson’ın ABD’nin talebine rağmen mahkemenin tutukluluk hâlini ev hapsinde geçirmesine karar vermesi, Amerika...

06 Ağustos 2018 | 4.658 okunma
Casusluk başta olmak üzere birçok suçun faili olma iddiasıyla İzmir adliyesinde yargılanan rahip Andrew Brunson’ın ABD’nin talebine rağmen mahkemenin tutukluluk hâlini ev hapsinde geçirmesine karar vermesi, Amerika tarafını öfke küplerine bindirdi.
Donald Trump ve yardımcısı Mike Pence, tehdit dolu tweetler yazdılar. Türkiye Adalet Bakanı Abdülhamid Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile alakalı olarak “Amerika’daki mal varlıklarını dondurma vs.” kararları verdiler. Her iki bakanımız bu karara hak ettiği cevapları verdiler. Ancak Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın ne diyeceği merak ediliyordu, Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi günü AK Parti Kadın Kolları Kongresinde bu ihtilafa temas etti:
“Men dakka dukka! diye bir Arap atasözü vardır” dedi. “Çalma kapıyı, çalarlar kapını!” anlamında “eden bulur!” demek olan bu nasihat, Türk irfan geleneğinde hattatlar eliyle duvarı süsleyen levha olmuş ve hem söz ve hem de hat olarak madde ve manasıyla iki kere değerlenmiştir.
Cumhurbaşkanımızın, hadis-i şerif olma ihtimali de bulunan bu hükmü , Amerikalı muhataplarına hatırlatmasındaki maksadı “ne ekerseniz onu biçersiniz” demek içindir. Nitekim Sn. Erdoğan, beklenen kararını açıklayarak Washington, bizim iki bakan için ne karar vermişse “ayniyle mukabele” diplomatik cebir cümlesinden olarak bakanlarımızın Amerikalı mevkidaşları için de benzer kararlardan söz etmiştir.
Aslında iki taraf için de alınan bu kararların uygulanma şansı yoktur. Çünkü ne Türk bakanların Amerika’da ve ne de Amerikalı bakanların Türkiye’de mal varlığı mevcut. Ancak alınan kararlar, birer baskılama taktiğidir. Nitekim, Sn. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Menbiç ve askerî işleri bunlardan ayrı tuttuğumuzu ifade ettikleri gibi Amerikan tarafı da aynı görüşü paylaşmaktadır. Vaziyet o ki sözü geçen muhatapla Ahmed Haşim’in mısralarındaki tasvirle “Yarı yoldan ziyade yerden uzak/Yarı yoldan ziyade maha yakın”ız.
Tayyip Erdoğan iki gerçeği daha dile getirdi. Bunlardan biri, iki devletin diplomasi ve müzakere yoluyla aşamayacağı hiçbir meselenin olmadığı, diğeri de Evanjelist ve Siyonistlerin, Trump’ı büyük bir oyuna getirdikleri ve Sn. Trump’ın bu oyunu bozması gerektiğidir.
Ne var ki bu temenninin revaç bulma ihtimali mümkün görünmüyor. Zira; FETÖ örgütü dostu Evanjelist ve Siyonist lobi, sahada. “Brunson serbest bırakılsın!” diye hiçbir hukuk devletinden istenmeyecek denli mantık mahrumu talebin sonucu olan bakan müeyyidelerine yenilerinin eklenmesi beklenmektedir.
3 Ağustos Cuma günkü yazımızın son satırında dile getirdiğimiz fakat imla dikkatsizliğiyle kelimelerin yer değiştirdiği cümlemizde dediğimiz gibi “tarih, Trump iyi bir tüccar, fakat kötü bir devlet adamıydı!” diye yazacaktır.
Bunu değiştirmek de kendine bağlı.
Eğer, Evanjelist vesayet zincirini kırarsa tarihin hükmü değişir. O zaman Amerika ve dünya rahat eder, Türk-Amerikan münasebetleri kurtulur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 448 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 146 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma