Esas itibarıyla ülke olarak iki türlü terörle karşı karşıyayız:
Bunlardan ilki Silahlı Terör, diğeri de Kötü Alışkanlıklar Terörüdür. Silahlı Terör dediğimiz bölücü terörü ayrıca anlatmaya gerek yok. Silahlı, kan dökücü, emperyalizm güdümlü örgüt, 40 yıldan bu yana bu topraklarda 40 bin vatandaşın canından olmasına sebep oldu.
Devlet, askerî, diplomasi, istihbarat ve güvenlik unsurlarıyla gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden bu bölücü eşkıyayla mücadele ediyor. Bu mücadeleyi yapma mecburiyetindeyiz. Zira mevzubahis olan Türkiye’nin bağımsızlığıdır…
Kötü Alışkanlıklar Terörü ise alkol, uyuşturucu, kumar, tütün, internet gibi muhtelif zararlı dallara ayrılmakta. Bunların her biri de birkaç çeşit. Alkol dendiğinde rakı, şarap, bira, viski… diye uzayıp gidiyor. Uyuşturucu da keza esrar, eroin, tabiî ve sentetik maddeler olarak birçok çeşit... Kumar da öyle. Kumarhanelerde oynanan kumarlar gibi sanal kumar, bahis, piyango gibiler de kumar... Saydığımız ve daha birçok sayılacaklarla birlikte kötü alışkanlıklar, insanın içine düştüğü iptila, yakalanıp kurtulamadığı bağımlılıktır. Bu zaviyeden bakıldığında ölçüyü aşan moda...