Pazar günü Başbakan Binali Yıldırım’la birlikte
Diyarbakır’daydık. Kendisine 15 bakan, Diyarbakır milletvekilleri
ve 14 basın mensubu ve çok sayıda bürokrat refakat etmekteydi.
Diyarbakır ziyaretinin sebebi, “Doğu ve Güneydoğu’ya Yatırım ve
Destek Hamlesi”ydi.
Havaalanından doğrudan Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi’ne
gittik. Artık Diyarbakır için çok küçük kalmış olan bu salon
Diyarbakır’ın güzel insanları tarafından lebaleb doldurulmuştu. O
güzel Diyarbakırlılardan daha başka güzel kardeşlerimiz de yol
boyunca Bayrağımızı dalgalandırarak Başbakanı selamlıyor, hoş
geldin diyorlardı.
Binali Bey, projeyi uzun uzadıya anlattı. 23 doğu ve güneydoğu
ilimize yeni ve büyük yatırımlar yapılacak. Bu iller,
kümelere ayrılmış, her kümeye bir il merkezlik yapacak.
Başbakan, vazifeye geldiği 100 gün içinde bu, Diyarbakır’a
gelişinin 3. ziyareti. Mevzubahis proje paketi, hem çok şümullü ve
hem de yatırımcılar için çok cazip; Devlet, yatırımcıya toprağı
bedava verecek. Binayı yapıp faizsiz kiralayacak, içindeki araç
parkını yine faizsiz ve uzun vadeli satacak. Hepsinden önemlisi
üretilen mamulü devlet satın alıp pazarlayacak. Yatırımlar,
hayvancılıktan meskenlere, hastanelere, stadyumlara, bölücü
örgütüne rağmen Silvan Barajının yapımına kadar listeler hâlinde
uzayıp gidiyor. Sur ilçesi aslına uygun yeniden inşa edilecek.
Ayrıca terörden ziyan gören vatandaşlara nakdî yardım yapılacak,
himayeye muhtaç vatandaşlara sosyal korumacılık temin edilecek.?
Yatırımların toplamı inanılmaz rakamları bulmakta. Başbakan,
bunları saydıktan sonra “bu değirmenin suyu nereden geliyor?” diye
3. kişiler adına sordu. Ve cevabını verdi; “Kaynak, gençliğimizdir,
kaynak milletimizdir!” dedi ve ekledi: “En sevdiğim kelime
‘yatırım’dır.” Sonra da sebebini açıkladı. Yatırımın refahın
anahtarı olduğunu...