Sn Başbakan'ın dün AK Parti grup toplantısında selâma dair yaptığı konuşma, değme müftünün, vaizin, ilahiyatçının... dile getiremeyeceği kadar güzeldi. Mensur bir şiiri gibiydi. Ahmet Davutoğlu için ilk koyduğumuz teşhislerden birinin "irticalen konuşurken de fikir inşâ etme kabiliyetine sahiptir" olduğunu bizi takip edenler hatırlarlar. Hatırlanacak diğer hükmümüz de "yerli ve millî bir insan" olduğuna dair sözümüzdür... Şanlı Peygamber -aleyhi's selatü ve's selâm- "selâmı yayınız!" buyurmaktalar. Bu buyruk, ilklerden kıyamete kadar gelecek bütün ümmet içindir. Türkiye Başbakanı, dün hem "esselâmu aleyküm!" diyor ve hem de selâmı, selâmın güzelliğini, etkisini, anlamını, kuşatıcılığını, gönül dili olmasını yayıyordu. Dinleyince Rabbimize şükrettik. Böyle bir konuşma şimdiki nesillere bir fevkaladelik ifade etmeyebilir. Fakat resmî dairelere, hatta lüks mağazalara selâm vererek giremeyen insanlar için bu konuşma çok önemlidir. Bir zamanlar, devlet, hükümet adamları, bırakınız "Allah" demeyi, "tanrı" demek için bile bir süre düşünürlerdi.