Dua umarak Fıtır Bayramınızı yahut yaygın adıyla Ramazan-ı Şerif
Bayramınızı cân-u gönülden tebrik ediyoruz. Aynı zamanda
dedelerimizin, ninelerimizin o narin tebrikleşmelerini de
hatırlayarak "ıyd'ınız said olsun efendim" diyoruz. Tuttuğunuz
oruçların sevabına kavuşmuş olarak sevdiklerinizle birlikte ağız
tadı ve gönül huzuruyla bir Bayram geçirmenizi ve daha nice
Bayramlara kavuşmanızı dileriz...
Bayram, milletimiz için, ümmetimiz için çok daha güzel günlere
açılan bir büyük kapı; Bâb-ı âli, mağdurlara, mazlumlara,
gariplere, kimsesizlere kurtuluş ve insanlığa da hidayet sebebi
olsun inşallah...
Dua, tutunacak dalımızdır, Allah'a sığınmaktan, Sevgili
Peygamberimize -aleyhisselam- koşmaktan başka çâremiz yoktur.
Mü'min, havf ve reca; korku ve ümit arasında dengeli bir hayat
üzredir. Onda ömür ne kapkaradır, ne de umursamaz toz
pembeliktedir.
Ümidlerin ümidi, Müslümanca bir ömrün vesile olacağı geçmeyen
bayramlardır; şerefli bir hayatın ardından imânla ölmek, kabir
rahatlığı, Mahşer'in dehşet verici manzarasında Merhamet Sultanı
Peygamberler Peygamberi tarafından kabul edilmek, Sırat Köprüsünü
geçmek, Cennet nimetine ulaşmak ve Rü'yet devletine; Allahü teâlâyı
görme saadetine ermek. İbâdetlerin, iyiliklerin sebebi de esasında
bunlardır, mü'minin gâyesi budur. Gâyelerin gâyesi, rızayı
ilâhidir. Allah, memnun olmadıktan, râzı kalmadıktan sonra
istisnasız herkes, baş tâcı yapsa ne kıymeti var?