2020 yılı Ocak başında bir
önceki yılın olayları değerlendirilirken en başta
hatırlanacaklardan birinin Beka Harekâtı’mız, diğerinin de 31 Mart
Seçimleri olacağına şüphe yoktur.
Harekâtın henüz bir ismi yok.
Bizce ona “Beka Harekâtı” demek en manalı ve isabetli isim
olur.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,
bir ay evvel “birkaç gün içinde Fırat’ın doğusuna gireceğiz!”
diyerek harekâtı haber vermişti. Haberi verilen Harekât, Fırat
Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı’nın devamı mahiyetindedir.
Hedef, dendiği gibi Fırat’ın doğusuydu. Fırat’ın batısında olup
vaziyeti karmaşık olan Menbiç ise sis perdesinin
gerisindeydi.
Harekât için hududa günlerce
askerî yığınak yapıldı. Gözler hedefte, eller tetikte, kulaklar
Ankara’dan gelecek “ateş!!!” emrindeyken ABD Devlet Başkanı Donald
Trump, ani bir çıkışla Harekâtın tehirine sebep oldu. Cumhurbaşkanı
Erdoğan’la DEAŞ’la alakalı olarak âdeta pazarlık yapmış, TSK’nın
adı geçen örgütü bertaraf edeceğine kani olunca “Suriye’nin
kuzeyinden çekiliyoruz!” haberini vermişti. Haber, hem Amerika ve
hem de dünyada beklenmedik bir çıkış olarak görüldü. Hadiseyi
Trump’ın -artık- iktidar olması ve gerçekleri görmesi diye
yorumladık. Ancak buna rağmen Amerika, hâlâ samimiyet
imtihanındadır. Menbiç ve Fırat’ın doğusunu hakikaten boşaltacak
mıdır? Tamamen çekip gidecek midir? Suriye’nin bir başka yerine mi
nakledecek, Irak’a geçerek yer mi değiştirmektedir? Derin Amerika,
Trump’a bu icraatı yaptırır mı?
Bu sorular cevapsızdır. Ancak
kesin olan şu ki Amerikan askeri, atış menzilimizde duramayacaktır.
Ya PKK/YPG’yi silahla destekleyip kendisi uzaktan seyredecek veya
hiç karışmayacaktır. Bir şey daha netleşti. O da Menbiç’in durumu.
Bir ay evvelki planlama farklı olsa da şimdi yapılacak harekât, hem
Menbiç ve hem de Fırat’ın doğusunadır. Fırat, her iki yakadan
tutulacaktır.
Harekât, kesinkes yapılır
mı?
Seçime giderken harekât olur
mu?
TSK, bölgeye çok yüksek sayıda
muharip güç, silah ve mühimmat yığınağı yaptı. Siyasilerle
diplomatlar Washington ve Moskova’da müzakerelerde bulunurken bile
asker ve silah sevkiyatımız sürüyordu.
Harekât kaçınılmazdır. 70 bin
kişilik militanlardan söz ediliyor. Gerçekte 40 bin olduğu!.. Bu
sayılardaki güce “terör örgütü” demek, giderek inandırıcılığını
yitirir. Amerika bunları teçhizatla donatmıştır. Bizden yüz bulursa
bir adım sonra tank ve jet verip devlet olarak tanıyabilir. Zaten
asıl niyet böyle. İsrail de buna zorluyor.
Biz, Suriye’den kendi vatan
bütünlüğümüzü müdafaa ediyoruz. Şu da iyi bir gelişme oldu.
Washington ve Moskova’nın meseleyi tahlilleri paralel mütalaaya
dayanmıştır. İki başkent de terörle mücadele etmemizi anlayışla
karşılamaktalar.
İş bu olgunluğa gelmişken
harekâttan sarfı nazar düşünülemez.
Diğer sualin cevabına
gelince:
Evet; seçime giderken de harp
olur. Harp ortamında seçim yapıldığı gibi. Tarihimizde vardır. 31
Mart güzergâhında genel seçim denli kıran kırana bir seçim havası
yaşanacak olsa da neticede bu bir iktidar seçimi değil, mahallî
seçimdir. 1 Nisan günü iktidar değişmeyecektir. Bir kısım belediye
reisleri değişecektir.
Bu sebeple şubat veya mart
ayları beklenmeden harekâtın yapılması vaziyetin icabıdır. Seçimden
sonraya kalması ise hiç mümkün değildir. Asker, bir aydır
cephededir. 3-4 ay gibi uzun cephe, mevzi hayatı, türlü sıkıntılara
yol açabilir. Nitekim 2019’un son günü bir sürpriz yaşandı. Fırat
Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıyla Irak’ın kuzeyindeki
ameliyeleri/operasyonları idare eden İsmail Metin Temel Paşa,
karargâha çekildiği. Ayrıca 4. Komando Tugay Komutanı Mustafa Barut
Paşa da çekildi. Karargâha alınma rivayetleri muhtelif. Hâlbuki
Temel Paşa, öndeki müstakbel harekâtı da yönetecekti. Sefer
uzayınca Yeniçeriler Yavuz’un çadırına ok saldırıları yapmışlardı.
Kut’ül Amare’de de Halil Paşa geri çekilerek yerine Nuri Paşa
getirilmişti.
Bu harekât “Beka
Harekâtı”dır.
Öyleyse:
-Ya Allah, Bismillah Allahü
ekber! demenin vaktidir.