İstanbul’un su ve su kanalı meselesi ta 1535’lere kadar gider. Şu günkü anlamda ilk milletler arası Boğazlar antlaşmamız 1841 tarihlidir. Lozan’ın Boğazlara ait ek maddeleri 9., Montrö 10. mukaveledir. Kanal İstanbul, 11. çalışma ve metin olacaktır.
‘’Libya’’ dediğimizde Akdeniz’in Türk gölü olma şanlı vakitlerine; Turgut Reislere, Kapudan-ı Deryâ Hızır Hayreddin Paşa’ya yani 16. asra dek gitmek gerekir. Hızır Hayreddin Paşa’mıza ‘’Barbaros’’ unvanını dışımızdaki unsurların verdiğini hatırlatmak isteriz. Mekkeliler, Sevgili Peygamberimize -aleyhisselam- “emîn’’ demişlerdi. Bu güvenilir, inanılır, zarar gelmez… İnsan, payesini verenler, onun eshabı veya ümmeti değildi, onun bir adım sonraki can düşmanlarıdır. Şu var ki bu husumet günlerinde de o unvan değerini aynen devam ettirmiştir.