Beşiktaş veya deniz kenarındaki taştan yontulmuş beş iskele babasından dolayı hakîkî İstanbul söyleyişi ile "Beştaş" denilen tarihî semt, önce Dolmabahçe Sarayı sonra da Yıldız Sarayı sebebi ile yıllarca; veya daha doğru bir ifade ile bir asra yakın bir zaman İmparatorluğumuza merkezlik yapmış veya hükmetmiştir.
Kendileri aynı zamanda sayıları bugün hemen hemen kalmamış olan eski İstanbul beyefendilerinden biri olan bir İslâm âliminden bizzat evlerinde dinleme bahtiyarlığına kavuşmuştum. Bu mübarek zatın şöyle buyurduğunu aynen hatırlıyorum:
-Efendim, Beşiktaş semtindeki evlerde mutfak olmazdı; yani o evlerde yemek pişmezdi. Sarayda pişen yemek komşu hükmünde olan bu evlere de dağıtılırdı. İlim ve edeb, Saray'dan Beşiktaş'a; Beşiktaş'tan İstanbul'a, İstanbul'dan da bütün Anadolu'ya yayılırdı.