27 Eylül’den bu yana işgal altındaki Azeri mülkü Dağlık Karabağ’ı işgalden kurtarmak için büyük bir muvaffakiyetle ilerleyen Azerî Ordusu, o günden beri kazandığı zaferleri Şuşa Zaferiyle taçlandırdı…
Azerbaycan’ımızın irfan payitahtı Şuşa şehrini esaretten âzâd eden nefer, zâbid ve serdarıyla Azerî Mehmetçiğimizi ve ilk günden beri dünyadan gelen tazyiklere karşı yerinde dirayetle duran Başkomutan İlham Aliyev cenâblarını can-u gönülden tebrik ederiz. Azeri Türkçesiyle "aşk olsun Azerbaycan!" ve Türkiye Türkçesiyle de eş anlamlı olarak "yaşasın Azerbaycan!" diyoruz.
Şuşa’nın fethi, Dağlık Karabağ seferinde çok mühim bir merhaledir. Buna rağmen son durak, menzil değildir. Bütün Karabağ kurtarılana kadar… Azerbaycan hududu, Nahçıvan hududuyla kucaklaşana kadar… her iki hudut, Türkiye hududuyla kaynaşana kadar Azerbaycan Mehmetçiğinin durmaya, yorulmaya ve yılmaya hakkı yoktur. Bu sefer, bir Kızılelma yürüyüşüdür. Kızılelma’nın gece rüyaya girmesinin gündüzünde yiğitler de surlardan girer.
Büyük ve Kudretli Türkiye Cumhuriyeti, ilk ândan itibaren ivazsız ve garezsiz olarak; hiçbir menfaat beklemeden, halisâne kardeşlik duygularıyla Azerbaycan’ın muharebeye ve zafere dair ihtiyaç duyduğu her ne ise onları en şümullü şekilde karşılayarak maddî ve mânevî destek verdi