Japonya ile münasebetlerimiz, II. Abdülhamid Han'dan beri iyidir. Atom bombası, tarihte ilk defa II. Cihan Harbi'nde Japonya'ya karşı kullanıldı. Perişan oldular. Mağrur batı, II. Dünya Harbinde farkında olmadan bu harbin iki ayrı uçtaki mağlubu Japonya ve Almanya'ya büyük bir iyilik yaptılar. Bir karar alarak adı geçen iki devletin silahlı kuvvetler barındırmasını yasakladılar. Bilindiği gibi hazinelerin ciddi bir bölümü savunma masraflarına harcanır. 10 yıl evveline kadar bizde savunma masrafları, eğitim harcamalarının önündeydi. Ordudan mahrum kalmak elbette ve asla tercih edilecek bir seçim değildir. Ama böyle bir "şer", Almanya ve Japonya'ya "hayr" olarak geri döndü. Elde kalan para ve millî hırs, onları ekonomiye, ticarete, keşfe, otomotive, elektroniğe sevk etti.
II. Abdülhamid'in temasta bulunduğu yalnızca Japonya değildi. Aynı temaslar, eş zamanlı olarak Almanya ile de yapılmıştır. Bir anlamda o teşebbüslerin devamını yaşıyoruz. Yıldız Sarayı'nda bugün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya şansölyesini ağırlarken dün de Sultan Abdülhamid Han, Alman kayzeri II. Friedrich Wilhelm'i ağırlıyordu.