Şehzâdeliğinde devrin büyük bir
ülkesi olan Horasan’ı yönetti. Amcası Tuğrul Beyin vefatı üzerine
33 yaşındayken Büyük Selçuklu Devleti’nin başına geçti. Kısa müddet
zarfında yüksek îmân ve yüksek dehâsıyla birçok meydan
muharebesiyle muharebeyi kazandı. 1064’te Gürcistan’ı fethederek
Karadeniz’in kilidini açtı. Orta Asya seferinden sonra 1068’de
Kars’a gelerek Bizans hududuna dayandı. Kumandanlarından Afşın Bey,
Marmara ve Ege’ye kadar akınlar yaptı.
Bu gelişmeler üzerine Şarkî
Roma yani Bizans’ta meşhur general Romanos Diogenes, tahta
çıkarıldı.
Bizans imparatoru, Türkeri geri
çekilmeye zorlamak, eski Roma eyaletleri, Suriye, Filistin ve
Mısır’ı tekrar alıp, Irak ve İran’ı da fethetmek vaadiyle 13 Mart
1071’de 200 bin kişilik bir orduyla Konstantiniyye’den
ayrıldı.
Düşmanın gelmekte olduğunu
haber alan Sultan Alparslan, karşı yürüyüşe geçti. Bir tümeni keşif
için ileri sevk etti. Bu hafif tümen, general Bryennios
kumandasındaki Bizans öncü birliğini darmadağın etti. Yaralı
general kaçtı. Çarpışmada ele geçirilen meşhur büyük bir haç,
Bağdat’ta ikamet eden Halifeye gönderildi. Halife, Müslümanların
namazlardan sonra Sultan Alparslan’ın zaferi için dua etmelerini
irade eyledi.