Rahim Er Türkiye Gazetesi

Çok yönlü mücadele

TSK/Cerablus'a girdi ve teslim aldı. Bunu 15 Temmuz Darbe teşebbüsüyle hayli sarsıldığı bir zamanda başardı. Türk Silahlı Kuvvetleri, bunu yaparken ÖSO/Özgür Suriye Ordusu'nu yönlendiriyordu. Harekât...

30 Ağustos 2016 | 142 okunma

TSK/Cerablus'a girdi ve teslim aldı. Bunu 15 Temmuz Darbe teşebbüsüyle hayli sarsıldığı bir zamanda başardı. Türk Silahlı Kuvvetleri, bunu yaparken ÖSO/Özgür Suriye Ordusu'nu yönlendiriyordu. Harekât sabahında şeklen koalisyon güçleri vardı. Fakat esasında ÖSO'ya havadan jetlerle karadan tanklarla destek veren Türk ordusuydu. Özgür Suriye Ordusu, Suriye vatandaşlarından meydana gelmektedir. Bunlar ılımlı muhaliflerdir. Önemli bir kısmı da Türkmen’dir. TSK bu gücü destekleyerek harekâtı icra etmektedir.
Hâl bu iken ordumuzun sevk ve idaresindeki ÖSO için ileri-geri konuşmak, küçültücü ifadeler kullanmak büyük hatadır. Bu sözler, dosta ziyan, düşmana cesaret verir. Cerablus'un temizlenmesiyle gelişen olaylar hafife alınır gibi değildir. Bugün anlaşılıyor ki FETÖ örgütü mensubu subay kılıklı militanlar, TSK'ya engellemeler çıkartmasa harekât, çok daha evvelden yapılacakmış. Gecikmeye yol açılarak PKK/YPG'nin Menbiç'e girmesi temin edilmiş oldu.
Cerablus'un DAEŞ'ten geri alınmasından sonra şimdi de Menbiç'i YPG'den geri alması sözkonusudur. Şuna bilhassa dikkat etmek gerekir. PYD/YPG, bir Kandil örgütüdür. Bunlar Kuzey Suriye'yi işgal etmişlerdir. PKK bu yolla Fırat'ı aşıp Akdeniz'e ulaşmak istemektedir. Bu yüzden olayın adı Kürt Koridoru değil, PKK terör koridorudur. Zaten Müslüman Suriye Kürtleri, Marksist-Leninist dağ Kürtleriyle alâkasızdır. PKK/YPG Fırat'ın doğusuna çekilmemek için ayak diremekte. ABD dışişleri bakanı John Kerry, geçen hafta "PYD, Fırat'ın doğusuna çekilecek!" diye teminat vermişti. Ne var ki Barack Obama'nın DAEŞ'ten sorumlu sözcüsü, Türkiye’yi kasdederek sadece DAEŞ'le mücadele edilmesini istedi. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ise Menbiç boşaltılıp Fırat'ın doğusuna gidilmediği takdirde PYD'nin hedef olacağını açıkladı.
Ortada çok yönlü, çok yanlı ve çok taraflı bir coğrafya var. Mevcut ve muhtemel sorular şunlardır: Kürt teröristler bütünüyle Fırat nehrinin doğu tarafına atılacak mı? El Bab ne olacak? PYD'nin elindeki Afrin için ne düşünülüyor? Halep'e nereden varılacak?
Bir büyük soru da şudur?
Fırat'ın batısında yer alan Afrin, Menbiç, Cerablus tamamen temizlenip doğuya atıldığında doğu Fırat’taki PKK-PYD/YPG yapılanması zımnen bile olsa kabul mü edilmiş olacaktır? Böylece Suriye Kürtleri aldatmasıyla terör örgütü, hududumuzun hemen devamını işgal etmiş olmayacak mıdır?
En büyük soru ise şudur?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 458 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 148 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma