AK Parti 3. Olağanüstü Kongresi'nde Sn. Cumhurbaşkanı
konuşmasında birçok önemli başlıklara temas etti. Onlardan biri var
ki belki diğerleri kadar dikkat çekmedi ama en az diğerleri kadar,
hatta diğerlerinden de önemli bir başlık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe teşebbüsüne rağmen Türkiye'nin hukuk
devleti prensibinden taviz vermediğini; bu vasfıyla da dünyada tek
olduğunu söyledi. Dikkat çektiği bir diğer çok mühim tarafsa
itirafçılık mes'elesiydi. İtiraf yoluyla sulandırma yapılma
tehlikesine işaret etti.
FETÖ'cüler, takiyyede, ayak oyununda, aldatmada, karartmada
uzmanlaşmışlar. Örgüt başı zaten cevaz vermiş. Gerektiğinde
kendisine sövülebileceğini tenbih etmiş. Emniyet güçleriyle
mahkemelerin hem hukuku tatbikte ve hem de bir oyuna gelmemekte çok
dikkatli olmaları gerekiyor. İtirafçılık bile bir hile olarak
kullanılıyorsa durup düşünmek lazım.
Gerek emniyetin ve gerekse mahkemelerin işlerinin kolay olmadığı
ortadadır. Hatta cezaevi idarelerinin de işleri hayli ağır.
Sahte itirafçılık gibi kendisi örgüt mensubu olduğu hâlde
başkalarını FETÖ'cü diye itiraf edenlerin varlığı bile
işitilmektedir. 15 Temmuz'dan beri olup-bitenler ortada. 40 yıllık
bir hile, takiyye, aldatma ve devşirme ve dünyayı ahtapot gibi
sarmış bir haçlı ve siyonsit destekli bir hareketle karşı
karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı korumalığından, adliyeye, emniyete,
TSK'ya, ticarete, medyaya her tarafa sızmışlar.