Rahim Er Türkiye Gazetesi

Dostluk, kazandırır

Türkiye’ye karşı tuzak kuran ve akla gelebilecek her aleyhte yolu deneyenlerden bazıları devlet, bazıları terör örgütüdür. Bu devletlerden bazıları büyük devlettir, bazıları küçük...

06 Kasım 2018 | 5.159 okunma
Türkiye’ye karşı tuzak kuran ve akla gelebilecek her aleyhte yolu deneyenlerden bazıları devlet, bazıları terör örgütüdür.
Bu devletlerden bazıları büyük devlettir, bazıları küçük devlettir. Terör örgütlerinden bazıları güya komünist, bazıları kurgulanmış İslamcıdır.
Bunlar, değişik iş birlikleriyle Türkiye ile uğraşırlar. Bazısı toprak koparmak ister, bazısı ülkemizi vesayet altına alma derdindedir. Bazısı, Türkiye küçülsün için çaba gösterir.
Bunların devlet olanlarından birkaçıyla tarihte çatışma dönemlerimiz olmuş; fakat bugün stratejik veya benzer ortaklıklarımız vardır. Pek azıyla mazimizde kan yoktur ancak bugün stratejik ortaklığımıza rağmen bizimle ya uğraşmakta veya uğraşan devlet veya örgütlere kol kanat germektedir. Birçoğuyla da aynı devlet bünyesinde 500 seneye kadar çıkan müşterek hayatlarımız olmuştur.
Şer yolda, bir kullanan devletler vardır bir de kullanılan devlet veya örgütler. Kullanılan kim olursa olsun mutlaka bir son kullanma tarihi olur!
Güney komşumuz Suriye’de PKK/PYD, Suudlar, İsrail ve ABD karşımızdadır. Bunların hedefi ikidir. Erbil’den İskenderun’a kadar müstakil bir Kürt devleti kurmak ve Erbil’den İsrail’in Hayfa’sına kadar boru döşeyerek Irak ve kuzey doğu Suriye petrolünü Akdeniz’e akıtmak. Bu plan hayata geçerse Kerkük- Yumurtalık Petrol Hattı ölür.
Bu manzara, niyet ve ortaklık hep biliniyordu.
Şimdi iki yıldan bu yana yeni bir cephe daha açılmıştır. Önceki kara savaşlarıyken bugünkü deniz savaşlarıdır. Deniz savaşlarındaysa karşımızda İsrail, Mısır, Güney Kıbrıs ve Yunanistan vardır.
Kara savaşları yapanlar, toprak ve petrol peşindeler. Beridekilerse bize Akdeniz ve Ege’yi kapatma hülyasında. Böylece Doğu Akdeniz’le topyekûn Akdeniz ve Ege’nin doğalgaz ve petrolünü paylaşıp Türkiye’yi bu muazzam tarihî ve tabii haklarından mahrum etme çılgınlığı içindeler.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de deniz haydutluğuna izin vermeyeceğini bütün dünyaya duyurdu.
Bu tezgâhta Yunanistan’ın tetikçi bir taşeron örgüt durumuna düşmemesini samimiyetle temenni ederiz. Bir kere daha oyuna gelmemeli. Kimseye yem olmamalı. Yunanlıları I. Dünya Harbi’nde İngilizler, Anadolu ve İstanbul’a taşımışlardı. Sonları hüsran oldu.
Şimdi lüzumsuz işlere kalkışan Yunanistan’ın bildik bileli iki yakası bir araya gelmiyor. Şu gün büyük ihtiyaç içinde. Dökme suyla değirmen döndürmeye çalışıyor. Bu sebeple yanlış yapma şansı yok.
Diğer birçok devletle olduğu gibi Yunanistan, Suriye, İsrail, Mısır, Arabistan memleketleri, Güney Kıbrıs, hatta İsrail’deki yönetimlerle halkları ayırıyoruz. Bugün BM üyesi devletlerin üçte bir kadarı Osmanlı topraklarıdır. Biz, bu devletlerin tamamına “OMT/Osmanlı Milletler Topluluğu” dedik ve diyoruz. Bir arada sulh-sükûn ve dayanışma içinde yaşamak varken şerre maşa veya taşeron olmanın hiçbir mantıklı tarafı yoktur. Sadece kan dökülür, zaman heba olur ve ekonomi zarar görür.
Emperyal devletler, küçük devletleri kullanır ve atarlar. Aklı ve ufku olan kendini kullandırtmaz.
Devlet olmak kolay değildir. Dört duvar ve bir çatıyla devlet olunmaz. Devlet olmak için büyük tecrübe mirası ve yüksek beşerî idrak lazımdır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 448 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 146 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma