Kıbrıs, 1571'de II. Selim zamanında Lala Mustafa Paşa komutasındaki 60 bin askerimizle fethedildi. 1878'te Ruslara karşı bize destek olması şartıyla yıllık 92 bin altın lira karşılığı İngiltere'ye kiralandı. Kiracı devlet, İttihatçıların Osmanlı Devletini Almanya yanında dünya harbine sokması üzerine 1914'te adayı ilhak etti. Ankara, Lozan akdi ile 1923'te bu ilhakı tanıdı. Kilise 1950'de adayı Yunanistan'a bağlamak için referanduma gitti. Yüzde 90 Evet çıktı. Rumlar, 1955'te EOKA'yı, Türkler de aynı yıl TMT/Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurdular. Silahlı çatışmalar başladı. Londra ve Zürih andlaşmalarıyla sulh temin edilerek 1960'ta iki cemaatli Kıbrıs Cumhuriyeti devleti kuruldu. Cumhurbaşkanı Rumlardan, Cumhurbaşkanı yardımcısı Türklerdendi. Ancak Rum çeteler rahat durmadılar. 1963'ten itibaren siviller evlerinde bile katlediyorlardı. Kan dökülmesinin artması ve Yunanistan'a bağlanma maksadıyla darbe yapılması üzerine Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974'te adaya askerî müdahalede bulundu. KKTC böylece doğdu. O günden bu yana adadaki iki millet, ayrı devletler hâlinde yaşamaktalar. BM genel sekreteri Kofi Annan'ın 24 Nisan 2004 tarihli birleşme teklifini Türk tarafı kabul ettiği hâlde Rumlar reddettiler. AB ise Rum kesimini mükâfatlandırır gibi 1 Mayıs 2004'te "Kıbrıs Cumhuriyeti" ismiyle bütün adayı mevcut ihtilaflar ve fiili gerçeğe rağmen birliğe almakta mahzur görmedi.