Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Washington'da Amerikan başkanı Barack Obama ile görüşmemiş olsaydı şimdi Türkiye'de bir kısım medya ve aydınlar bayram yaşıyor olacaklardı. Halbuki cumhurbaşkanı, ABD'ye Güvenlik Zirvesi için gidiyordu. Bu bir resmî ziyaret değildi. Zirve ve Washington Türk Camiînin merkezlik ettiği İslâm Kültür Merkezini açmak için gitmişti. Zirveye bir çok lider katılmaktaydı. Bu sebeple Barack Obama'nın vakti olmayabilirdi. Veya görüşme ihtiyacı hissetmeyebilirdi. Bu takdirde görüşme yapılmazdı. Sn Erdoğan'ın Sn Obama ile görüşmemiş olması ise dünyanın sonu olmayacaktı. Hâl bu iken daha Amerika’ya seyahat haberi çıkar çıkmaz Barack Obama'nın randevu vermeyeceği gibi temenniye dayalı haberler üretilmeye başlandı. Bu çeyrek aydınlar, iki neticeden biri için iç geçiriyorlardı: Obama, ya Tayyip Erdoğan'ın görüşme isteğini şiddetle reddetmeli, yahut görüşse bile bir okul müdürünün ortaokul çocuğunu karşısına alıp paylaması gibi azarlamalıydı. Böylece Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sorgulanıp hesap sorularak aşağılanmış olacaktı. Bu beklenti, günlerce onların ümidi ve hayali oldu. Yolun başında söylediklerine alt uçta kendileri de inanıyorlardı. İddialarına göre günlerdir beklendiği hâlde randevu alınamıyordu.