Birkaç yıl önce internetten bir yazı gelmişti. Okuduğumuzda çok gülmüştük. Hadise şuydu; bir minibüs muavini “Eyüp, Eyüp, Eyüp!” diye bağırarak aracına yolcu toplamaktadır. O böylece bağırırken bir sarhoş, yıkıla-kalka karşısına dikilir ve peltek bir dille muavini paylar:
-Bre densiz; babanın oğlundan mı bahsediyorsun? Eyüb Sultan Hazretleri desene!
Bunu okuyunca hem çok güldük, hem de çok memnun olduk. Bu toprakların sarhoşu bile Vehhabiler gibi itikadı bozuk taifelerden daha edebli ve daha kavi imanlıydı. Onu böyle kızdıran elbette kalbindeki imandı.
Nitekim, Bişr de Bağdatlı bir sarhoştu. Bir gece geç vakit meyhaneden çıkmış sallana sallana evine gidiyordu. Hava yağmurluydu fakat ay da vardı.