Bıyıklı Mehmet Paşa, cennet mekân Yavuz Sultan Selim Han'ın en mümtaz kumandanlarından biridir. Bayburt, Erzincan ve daha bir çok şark vilayetinin fatihidir. Bölgenin sözü dinlenir Kürt ileri gelenlerinden İdris-i Bitlisî, kimin tayini mevzubahis olunca Yavuz'a bölgenin Şii Safevilerden fethinde serdar olarak Bıyıklı Mehmet Paşayı tayin etmesini tavsiye etmiştir.
Her ne kadar "fetih" desek de Diyarbekir, muharebe yapılmadan sulhen teslim olmuştur. Diyarbekir, Safeviler için büyük kayıp oldu. Safeviler devrinde Diyarbekir, harabeye dönmüştü. Bıyıklı Mehmet Paşa, hummalı bir imar faaliyeti başlattı. Şehirdeki ilk Osmanlı eseri, halkın kubbelerindeki kurşundan dolayı "Kurşunlu Cami" de diyeceği cami oldu. Camie irad getirsin diye yanına bir de hamam yaptırdı. Burası zamanla "Kürtler Hamamı" diye anıldı. Evliya Çelebi, onu anlatırken "duvarları koklansa misk-ü amber kokar" der. 19. Asrın başlarına kadar gelebilmiş, sonra yıkılmıştır.
Diyarbekir'li şehri fetheden Bıyıklı Mehmet Paşa'ya duyduğu muhabbetten dolayı yaptırdığı esere "Fatihpaşa Camiî" demiştir. Buradaki inceliği gözden kaçırmamak lâzım. Diyarbekir, fetihten evvel Şii Safevilerin elindedir. Fakat Safevilerle halk itikad uyuşmazlığı yaşamaktadır. Diyarbekir, işgal altındadır. Üstelik Safeviler, şehre bakmamaktadırlar. Bu sebeple Bıyıklı Mehmet Paşa, kurtarıcı olarak görülmüştür. "Fatih Paşa" denmesi bundandır.