FİLİSTİN DEVLETİ’ni şu ân 193 BM üyesi devletten 146’sı tanıyor. Bu sayı, yıl sonuna kadar daha da artabilir. Buna rağmen haksızlığa bakmalı ki Filistin Devleti, BM’ye tam üye değil, gözlemci yâni müşahid üye. Böyle bir muamele, yalnızca Filistin’e değil Filistin’i tanıyan devletlere de saygısızlıktır.
BM, gözlemci devleti, egemen; hâkimiyet hakkına sahip olarak görür. Bu devletler, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşma yapabilirler. Diledikleri zaman tam üye yapılma talebinde de bulunabilirler. Ancak müzakerelerde teklif verme hakları yoktur. Bu itibarla durumları bir nev’î seyirciliktir.
BMGK- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeyse zaten yer alamazlar. Orası İkinci Dünya Harbi’nin 5 galip devleti tarafından parsellenmiştir. Her birinin tek veto oyu, öteki bütün üyelerin tercihinden üstündür. Böyle bir uygulama, insafı olmayan dünyanın yüz kızartıcı hâlidir. Görüldüğü gibi söz konusu alanda adalet yoktur. Soğuk savaş eseri bu BM, mutlaka lağvedilip âdil bir şekilde yeniden kurulmalıdır. Bu ihtiyaçtır ve zarurettir. BM’yi mütegallibe devletlerin kalem odası olmaktan, sekretaryalıktan kurtarmak gerekir. Sil baştan inşa...