Dünyanın gelişmiş ülke liderleri, Antalya Belek'te misafirimiz
olmaktalar. Bu zirve, acaba gerçekten derde derman olacak mı, yoksa
kulağa hoş, göze güzel gelen konuşma ve davranışlarla tamamlanıp
bitecek mi?
G20'nin bir çok gündem konusu olacak. Esas ağırlık Suriye ve
mültecilerdir. Suriye'de dehşetli bir insanlık dramı yaşanıyor.
İnsaf ve vicdan, 21. asırda erken iflas etti. 5-6 milyon insan yurt
dışında mülteci. Bir o kadarı yurt içinde yerinden olmuş vaziyette.
Yarım milyon rejim tarafından katledildi. Her gün bir bot dolusu
zavallı Akdeniz’in sularına gömülüyor.
"Suriye sorumluları" diye bir başlık açarsak; başlığın altını şöyle
doldurmak mümkün: Suriye’yi bu hâle düşürenler, oradan menfaat
devşirmeye çalışanlar, susup seyredenler, içi yanıp yardım
edenler.
İçi yanıp yardım eden esas devlet, Türkiye'dir, biziz. İran ve
Rusya menfaat koparmaya çalışıyor. BM ve AB seyircidir. ABD "Arap
Baharı" diye anlaşılmaz bir senaryo ile Suriye'yi daha evvel Irak
ve Afganistan'da olduğu gibi felakete sürükledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sorumlu, kusurlu, çıkarcı ve
nemelazımcı devlet ve teşkilatların ayıplarını gıyaplarında
yüzlerine vurageldi. Bu defa gözlerinin içine baka baka yüzlerine
vuracak!..