Türkiye’ye adaletsizlik
yapıldığını söylemesi, ülkemize bir müeyyide olmayacağını ima
etmesinin arka yüzünde 10 sebep varsa onlardan biri de Türkiye’yi
kaybetme kaygısıdır…
Washington’un yanlış
politikaları, füze satın alma konusunda Ankara’yı Moskova’ya
yönelmeye zorlamıştır. Turgut Özal zamanında başlayan Türkiye-Rusya
ilişkilerindeki iyileşmeler, bugün zirve noktasına yakındır. Şimdi
Ruslardan sadece füze satın almıyoruz. İki devlet arasında ticaret,
inşaat, turizm gibi alanlarda da büyük gelişmeler yaşanmaktadır.
Washington, bu manzarayı bir kayıp olarak görüyor
olabilir.
Türkiye-Rusya yakınlaşmasını
kayıp olarak gören Amerikan hükûmeti, şüphesiz ki Türkiye-Çin
yakınlaşmasını da kayıp olarak görüyordur. Ankara, her ne kadar
“biz herkesle eşit ilişkiler güderiz; bir devletle el sıkışmak,
diğer devletleri reddettiğimiz anlamına gelmez!” mealinde konuşsa
da hakikat yukarıda belirttiğimiz gibidir.
Bundan dolayıdır ki Donald
Trump en azından rüşveti kelâm kabilinden, Türkiye tarafının
gönlünü hoş edecek şekilde konuşmuştur.
Washington’ın Türkleri
anlamakta zorlanmasının iki sebebi olsa gerek. Birincisi manda veya
vesayet sistemiyle stratejik ortaklığı karıştırması ve ikincisi de
Soğuk Savaş Dönemi’nin bittiğini unutmasıdır.