Rahim Er Türkiye Gazetesi

Gönül yapmak!

9 Kasım günü Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, uzunca bir süreden beri hastanede yatan tarihçi Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etti... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu ziyaretten dolayı hem ziyaret edeni...

23 Kasım 2018 | 6.211 okunma
9 Kasım günü Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, uzunca bir süreden beri hastanede yatan tarihçi Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etti...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu ziyaretten dolayı hem ziyaret edeni ve hem de ziyaret edileni çok ağır sözlerle tenkit etti. “Başka günün suyu mu çıktı ki hem de hediye alarak 9 Kasım günü bu fesli münafığı ziyaret ettin? Gereğini yap!” dedi.
Konuşmayı dinleyince şaşırdık. Bu, bizim bildiğimiz sağduyu ve itidal sahibi Sn. Devlet Bahçeli olamazdı…
Hasta ziyaretinin hastane idaresinin koyduğu sınırlamalar dışında belli bir gün ve saati yoktur. Hasta ziyareti, 9 Kasım’da da başka bir tarih de olabilir. Bu güne bir kasıt yüklemek yanlış olmuştur. Kaldı ki hasta ziyareti çok sevaptır ve ziyaretine gidilen hastaya hediye götürmek de töremiz gereğidir.
Üstelik aynı hastayı birkaç ay evvel de Sn. Cumhurbaşkanı ziyaret etmişti. Eğer Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret edip “geçmiş olsun” demek suçsa; o zaman Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın da suçlanması gerekirdi.
Hâlbuki 8-10 ay evvel Sn. Bahçeli de hapishanede Alaattin Çakıcı’yı ziyaret etmişti. Bu ziyaret kamuoyunda çok yadırgandı. “Oğlunun gözü önünde karısını öldürten bir mahkûmu niye ziyaret etti?” dendiğini bizzat ve defalarca duyduk. Hâlbuki ortada artık kesinleşmiş bir karar ve devam eden infaz vardı. Devlet Bey’le eskiden gelen dostlukları olduğu anlaşılmaktadır. Zor zamanında bir dostunu ziyaret etmiş ve “Allah kurtarsın!” demişti.
Bunun gibi Sn. Ali Erbaş’ın da Sn. Kadir Mısıroğlu’yla dostluğu, akrabalığı veya yakınlığı olabilir. Mümkündür ki talebeliğinde yardımcı olmuştur. Belli ki bu bir helalleşme ziyaretidir. Ama o ziyaretin 9 Kasım’da yapılmasının değişik yerlere çekilmesi kimsenin aklına gelmezdi. Bu evham demesek de fazlaca bir yorumdur.
Üstelik “fesli münafık!” ne demek? Bir Müslümana münafık denmesi caiz değildir. Vebali vardır. Fese gelince; son 7 padişah, millî kıyafet olarak fes takmıştır. Bugün de imam efendiler, sarık sarılı fesle namaz kıldırmaktalar. Diyanet İşleri Başkanı’nın resmî ve aleni yerlerde fes kullanması ise kanunun teminatı altındadır. Şimdilerde sadece fes değil; uğruna on binlere kıyılan şapka da gündemden düşmüştür. Buna rağmen çok nadirattan olarak kalpak giyen çok nadir kimseler olduğu gibi aynı şekilde fes giyen nadir kimseler de vardır. Bunu o kimselerin şahsi tercihlerine bağlamak gerekir. Bazı erkekler de küpe takıyorlar. Onlara “küpeli münafık!” denebilir mi? Üstelik birçok İslam ülkesinde fes ve Kafkaslar’da da kalpak kullanılmaktadır.
Sn. Bahçeli’nin Sn. Mısıroğlu’nun eserlerini tanımadığı ve okumadığı kanaatindeyiz. Devlet Bahçeli gibi onun yüreği de Kırım, Batı Trakya, Kıbrıs, On iki ada, Musul, Kerkük, Misakımillî ve daha nice yerlerimizle yanar. Bu ülkede ilk defa Moskof Mezalimi, Yunan Mezalimi ve Musul diye kitap yazan, Ermeni Mezalimi’ni neşreden ve yakın tarihe dair daha birçok eseri olan bir insandır.
Yunanlıların işgal yıllarında Ege’de yaptığı vahşeti palikaryanın yüzüne çarpan bir dava adamını yanlış yerde göstermek adalet duygusunu incitir.
Eğer; bu hacimli, vesikalı, delilli kitapların tamamının veya bir kısmının yanlış olduğuna dair bir düşünce varsa o zaman, o eserler üzerinden konuşmak gerekirdi. Bu eserlerin en yakın yayın tarihi olan 30 yıldır. Bu kadar zaman susup da ölüm döşeğindeyken müellifine yüklenmek doğru olmamıştır.
Bunu derken mevzubahis yazarın her tezi kabul edilsin demiyoruz. Bizim de Kadir Mısıroğlu’yla farklı düşündüğümüz bahisler var. Ama aslolan esastır. Mesela İstiklal Marşımızı baş tacı yapar fakat Mehmet Akif’in Abdülhamid Han’a sarf ettiği galiz hakaretleri asla kabul etmeyiz.
Sn. Bahçeli, hazır yazılmış bir metnin mağduru olmuş olabilir. Kırdığı her iki gönlü tamir etmesini bir dost olarak samimiyetle tavsiye ederiz. Ahmed Yesevi Hazretleri olsa böyle yapardı. Yunus Emre de böyle yapardı. Bazı görüşlerimiz farklı diye bir ömür boyu kalemiyle mücadele etmiş hiçbir değeri harcamamalı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 446 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 146 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 48 Okunma