Rahim Er Türkiye Gazetesi

HATADAN RÜCÛ EDİLDİ

Cumhur İttifakı, gayet olgun bir şekilde işlerken zorlukları aşarak mahallî seçimlerde de ittifak edilmesi bir ay evveline kadar AK Parti ve MHP’nin müşterek görüşüydü. Öyle ki belediye...

22 Kasım 2018 | 4.839 okunma
Cumhur İttifakı, gayet olgun bir şekilde işlerken zorlukları aşarak mahallî seçimlerde de ittifak edilmesi bir ay evveline kadar AK Parti ve MHP’nin müşterek görüşüydü.
Öyle ki belediye seçimleri üzerinden bir yıkım projesi ortaya çıkartılmaması ve Cumhur İttifakı’yla kazanılan her şeyin yerle bir olmaması için Sn. Devlet Bahçeli, vaktinden çok önce bir açıklama yaparak MHP’nin İstanbul’da belediye başkan adayı göstermeyeceğini bile ilan etmişti. Bu şık tavırdan dolayı Recep Tayyip Erdoğan da mukabil bir tavırla AK Parti ile MHP arasında mahallî seçimler için ittifak müzakerelerin başlamasına muvafakat etti. İttifak edileceğine tam da kesin gözüyle bakılırken araya bir kara kedi girdi. Bu kara kedi, “af” teklifiydi. Hâlbuki ittifak için müzakere masası kurulurken de bu “af” meselesi vardı. Ortada bir yanlış anlaşılma ve galatı meşhur denecek bir söz vardı. MHP aslında af değil “meşruten tahliye” diyordu. Ne var ki bunu anlatmakta biraz gecikti. Bu sebeple işin adı af kaldı.
Devlet Bahçeli, cezaevlerinde 253 bin mahkûm ve tutuklu olduğunu açıkladıktan sonra eklemişti. “Koğuşlarda yatacak yer yok. Yataklar nöbetleşe kullanılıyor. Bu durum tahrik edilerek bir sıkıntıya sebep olunabilir.” Sn. Erdoğan ve tabiatıyla AK Parti, “af”fa baştan beri uzak duruyorlardı. Ama buna rağmen ittifak müzakereleri yavaş da olsa devam ediyordu. Ama bu arada bazı AK Parti konuşmacılarının insana “eyvah!” dedirten sert açıklamaları oldu. Böyle olsa da görüşmeler kesilmemişti. Ancak Sn. Erdoğan’ın konuya dair son açıklamasıyla yaşanan süreç üzerine müzakereler bitti. AK Parti genel başkanı, 50 bin uyuşturucu kullanıcı ve satıcını affedemeyeceklerini biraz da sert bir üslupla dile getirmişti. Cumhurbaşkanı’nın sertliği, milletin evlatlarını zehirleyene karşıydı. Yoksa “MHP uyuşturucuları af için kanun çıkarmak ve bu maksatla da iktidar partisini de kullanmak istiyor” mealinde bir niyet yoktu. Ancak üçüncü kötü niyetli kişiler bunu MHP aleyhine böylece kullanırlardı. Bundan dolayı MHP genel başkanı bir ay önceki grup konuşmasında sinirli bir şekilde vaziyeti hülasa ettikten sonra yüksek bit ses tonuyla “müzakereler bitmiştir!” dedi. Tayyip Erdoğan, kendi grup konuşmasında bu karara ayniyle mukabele etti ve fakat asabi olmadı ve tavrını bozmadı. Lisanı hâlle kararı anlayışla karşıladıklarını ifade ediyordu. Zaten, Cumhurbaşkanı’nın Devlet Bahçeli’ye bakışını 15 Temmuz’dan önce ve 15 Temmuz’dan sonra diye ikiye ayırmak mümkündür. Sn. Bahçeli, Sn. Erdoğan için 15 Temmuz’dan önce sadece bir parti lideriydi. 15 Temmuz’dan sonraysa O’nu bilge bir lider olarak gördü ve saygı duydu. Bizim görüşümüz böyledir.
Allah’tan ki Sn. Erdoğan aynı sertlikte karşılık vermedi ve yine Allah’tan ki aynı gün içinde önce Devlet Bey ve sonra da Tayyip Bey, Cumhur İttifakı’nın devam edeceğini söylediler. Eğer “artık hiçbir ittifak kalmadı!” denseydi bugünlere gelinmezdi.
Cumhur İttifakı kapısı kapanmadığı, o köprü sağlam tutulduğu için mahallî müzakerelerin yeniden başlayacağına dair ümidimizi hiç kaybetmedik ve bunu ekranlarda da dile getirdik. Bu yüzdendir ki dünkü Erdoğan- Bahçeli görüşmesi bizim için sürpriz olmadı.
Bu ittifak, bu millete lazımdır. Taraflar vaktiyle birbirlerini hakkıyla dinleselerdi bu zaman kaybı ve öfke ve kırgınlık yaşanmazdı. MHP şartlı olarak cezadan 5 yıllık indirim teklifi getirirken her türlü suçu bu kapsama almıyor ve istisnaları taadat ediyordu. AK Parti’nin teklifiyle uyuşturucu suçluları da o istisnalar listesine dâhil edilebilir ve bu ihtilaf çıkmayabilirdi.
Neyse ki yanlış hesap hem Bağdat’tan ve hem de aklı selimden döndü. İki lider, hatadan rücû ettiler. Şimdi hangi parti nerede güçlüyse diğeri onu destekleyecektir. İstanbul buna dâhildir. Affa yani meşruten tahliyeye gelince, uyuşturucu suçluları ve malum olan diğerleri hariç cezalardan 5 yıl tenzil edileceği beklenebilir.
Hatadan rücû etmek, dönmek fazilettir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!.. 21 Kasım 2024 | 461 Okunma HİPOKRAT ANDI! 19 Kasım 2024 | 75 Okunma KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ 16 Kasım 2024 | 59 Okunma AHISKA 14 Kasım 2024 | 150 Okunma GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK 12 Kasım 2024 | 50 Okunma