Helalleşme, hem İslâmî, hem
insanî bir davranıştır.
Karşısındakine haksızlık yaptığı
düşüncesinde olan bir insanın muhatap veya muhataplarından kendini
affetmesini dilemesidir. Bir tarafın, gönül alıcı kelimelerle özür
dilemesi, diğer tarafın bağışlaması ve geçmişe, nahoşluklara sünger
çekilmesi, kırgınlıkların, gücenikliklerin arkada kalması
demektir.
Helalleşme, bir erdemdir,
fazilettir.
Kavgalıların, güceniklerin,
küslerin barışmasıdır.
Helalleşmede ilk adımı atan
kazanır. Helal, haramın zıddı olduğuna göre helalleşmeye haramdan
kurtulma çabası da denebilir. İslâm toplumlarında mü’minler, sıkça
birbirlerinden helallik isterler. Bu samimî hareketten maksat
hesabın, hesap gününe bırakılmaması niyetidir. Aksi hâlde o gün çok
zor olabilir. Nitekim tabut musalla taşındayken imam efendiler,
cemaatten mevta için helallik ister, cenaze namazı eda etmiş o
kitle de hemen hemen firesiz olarak “Helal ettim!” diyerek
haklarını helal ederler.
Bizi gerek...