Şöyle bir şer’i hüküm vardır: “Bir şehirde bir insan açlıktan ölse o şehirde yaşayanlar, o ölümden mesul olurlar!” İslam fıkhının; hukukun bu kaidesi, cemiyeti vicdanen ve fiilen birbirine yaklaşmaya, diğerinin derdiyle dertlenmeye yönlendirdiği anlaşılıyor. Burada inzibâtî müeyyide, polis denetimi yoktur fakat günaha girme korkusu vardır. Hükmün hayat bulması, cemiyete iyilik alışkanlığı kazandırmaktadır. Fâkihler; hukukçular, hüküm ibaresindeki “şehir” kelimesini herhâlde dar anlamda yorumlamamışlardır. Çünkü şehir kelimesi, köy üstü yerleşim birimlerinin her birini ifade eder. Çağımızda dünya artık kocaman bir köye döndü. Arz küre, ilk varoluşundan bu tarafa böyle bir yüksek nüfusa, bu kadar çok devlete hiç sahip olmadı. Keza haberleşme ve ulaşım hiç bu kadar...