Türk Bakan ve siyasetçilerin seçmenleriyle buluşma
faaliyetlerinde tahsis edilmiş salonu iptal etme, ülkeye kabul
etmeme gibi kararlarda başı Angela Merkel Almanyası çekti. Berlin
merkezli bu hukuk ve demokrasi dışı keyfiliği Avusturya takip etti.
Avusturya Başbakanı Christian Kern, AB'ye bir çağrı yaparak Türk
siyasetçilerin AB memleketlerine sokulmaması yönünde ortak bir
karar almalarını istedi. Bu keyfi çağrı, ilk karşılığı Sömürgeci
Hollanda'da buldu. Onu İsveç takip etti.
Dünya 11 Mart 2017 gecesi Hollanda'nın Rotterdam şehrinde yaşanan
utanç verici devlet terörünü ekranlardan canlı olarak takip
etti.
Türkiye'nin Aile Bakanı Fatma Betül Kaya, yanındaki hey'etle
birlikte Almanya üzerinden karayoluyla Rotterdam'a gitmişti. Açık
hava veya kapalı salon mitingi yapmayacaktı. Vatandaşlarımız ve
seçmenlerle kendi toprağımız olan Rotterdam Başkonsolosluğu'nda
buluşacaktı.
Hollanda Krallığı, bu ziyarete sn Bakan, Rotterdam'a gidene kadar
hiçbir müdahalede bulunmadı. Şehre girildiğinde de onlara
karışılmadı. Konsolosluğa 30 metreye kadar her şey yolundaydı. Bu
mesafeye gelindiğinde kafilemizin yolu kesilerek Hollanda dışına
çıkmaları ihtar edildi. Polis, Bakan ve beraberindeki hey'etin
anlattığı hiçbir makul izahı anlamadı.
Zorbalık, orada kalmamıştı; Başkonsolosumuz, hey'etimizin yanına
gidecekti. Ancak eşkıya, bir kere kendini dünyaya hükümdar olmuş
zannına kapılmıştı. Başkonsolosumuz Sâdîn Ayyıldız'ın
konsolosluktan çıkmasına izin vermediler. Vaziyet şuydu; ne bakan
Konsolosluğa gidebiliyor. Ne de sn Ayyıldız, dışarı
bırakılıyordu.
Bu kanunsuzluğu işiten Hollanda’daki vatandaşlarımız, derhal
Rotterdam Konsolosluğumuzun önüne toplandılar. Ellerinde sadece
Bayrak, dillerinde yalnızca Tekbir vardı. Hiçbir taşkınlık
yapmıyorlardı.