"İç savaş" sözünü çok tehlikeli buluyoruz:
Daha evvel bir yazımızda da ifade ettiğimiz gibi "iç savaş
felakettir". Zelzeleden bin kat büyük yıkımdır. İç harp, iç
savaş yaşamış hiç bir millet, bundan kazançlı çıkmamıştır. Bundan
sonra bunu yaşama talihsizliğine düşecek olanlar da kazançlı
çıkmayacaklardır.
İç savaş, en kestirmeden tarifle; bir evde yangın çıkması, ev
yanarken ev halkının da birbirine kazma-kürekle saldırmasıdır.
Harbin sonunda elde kalan, kan, gözyaşı, sakatlıklar, maddi ve
mânevi zararlar, telafisi yıllar alacak düşmanlıklar, büyük
dramlar ve kayıp yıllardır.
Bazı politikacılarla yazarların iç savaş lafı ettiklerini, bunu
telaffuz etme arzusunda olmamalarına rağmen böyle bir endişe
taşıdıklarını okumaktayız. Beyan ve üsluplar tartışılabilir,
tavsiye ve tenkitler olabilir. Fakat o üslupları, kullanılan söz ve
kelimeleri bir iç savaş, iç harp sebebi saymak yanlıştır. Kantarın
topuzunu kaçırmadır. Biz, muhalefet ve iktidardaki siyasilerimize
soğuk savaş dönemi üslubunu terk etmelerini, baştan sona karalama
yapmamalarını, kabulü mümkün olanları almalarını yıllardır
defalarca hatırlattık.
Buna rağmen bir sertlik sürüp gitmekte. Sertlik, kırıcılık kimsenin
arzusu değildir.