İsrail, önceki gün Filistinli sivilleri bir kere daha vurdu. İki düzine civarında şehidimiz ve bin civarında da yaralımız mevcut.
Bu insanların suçu neydi; İsrail hükûmeti, onları niye vurdurdu?
Filistin’in “Toprak Günü” diye millî bir günü var. Her millet, millî gününü kutlama hakkına sahip olduğu gibi Filistinliler de millî günlerini kutlama hakkına sahipler. Bundan dolayı, Gazzeli Filistinliler 30 Mart Cuma gününe denk gelen toprak günlerinde sessiz bir yürüyüş yapıyorlardı. Ellerinde sadece Filistin Bayrağı vardı. Bayrak, istiklali, toprak da vatanı hatırlattığı için Tel Aviv, bir kere daha çılgına döndü. Bu çılgınlık ve gözü dönmüşlükle bayraklarının altında sessiz ve vakur şekilde yürüyen insanlara çocuk, kadın, ihtiyar farkı gözetmeden hatta cemaatle namaz kılanları bile istisna etmeden kurşunlarla taradılar.
İsrail, bunu yaptı, dünya, artık bu zulümleri kanıksadığı için sadece seyretti. Gerçi hadise BMGK adlı zavallı kuruma taşındı ama Washington’un İsrail lehine olarak konseyin alacağı laftan ibaret kınama kararını veto edeceğine şüphe yoktur.
Bu dramı, dünya seyretti; fakat bir kişi seyretmedi. Suudi Arabistan, kraliyet veliahdı bin Selman, bu sırada ABD’nin başşehrindeydi. Hayır, adalet, insaf ve vicdanın emrine kulak vererek ABD yönetimini “ya İsrail’i durdurursunuz veya ben gidiyorum!” gibi basit bir tavırla bile ikaz etmedi.