Bazı ebeveynler, okul öncesi eğitim olarak 4-6 yaş arasındaki çocuklarına san’at ve sportif eğitimler aldırdıkları gibi, bazı ebeveynler de "ağaç yaş iken eğilir", "küçük yaşta öğrenilenler, mermere kazınmış bilgi unutulmaz" deyim ve sözlerinin ışığında çocuklarına dînî eğitim aldırmaktadırlar.
Bu eğitimleri hususî veya resmî türlü eğitim kurumları vermektedir.
Resmî müesseselerden biri de TDİB-Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’dır.
Bütün bu eğitim yuvalarındaki tedrisat, yavrularımızın yaşlarına, kavramalarına uygun bir şekilde oyun-eğlence kabilinden anlatılmakta ve uygulanmaktadır. TDİB’in 200 bin çocuğa verdiği tedrisat da bu kabildendir. İyilik, yardımlaşma, yalan ve kötü söz söylememe, temizliğe riayet, muntazam şekilde yemek yeme, oturma kalkma düzeni, nasıl dua edileceği, sayı sayma, harfleri tanıma, masal vs. gibi sosyal hayatla alakalı değerler öğretilmektedir.
4-6 yaş arasındaki çocuklarımıza diğer okul öncesi eğitim veren yuvalarda nasıl ki o dalın en ileri safhası yaptırılmıyor; çocuklar, meselâ halter kaldırmıyorlarsa İslâmiyet’in öğretildiği yerlerde ve bu arada Diyanet’in çocuk yuvalarında da bu yaştaki çocuklara fıkıh dersi gibi ağır dersler verilmiyor. Ama elbette, Allah’ın tek ve 1 olduğu ve Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselâm- adı, İslâm’ın şartının 5 olduğu… gibi temel bilgiler, genç eğiticiler tarafından öğretilmektedir.
Tek Parti Zihniyetindeki yetkili bir milletvekilinin "Orta Çağ zihniyetine yönelme" diye saldırdığı Diyanet eğitiminin aslı-esası budur.