TCK/Türk Ceza Kanunu, kanuna karşı hile yapılmasını suç addeder. Böyle bir müessese sadece bizim mevzuatımızda yoktur. Diğer devletler ceza hukukları da bu fiili suç sayar.
“Kanuna karşı hile” zaman, zemin, mevzuat boşluğu ve şartlardan istifadeyle kanunu aşıp üçüncü şahıs, kurum veya amme menfaatini ziyana uğratmaktır. Tesbiti hâlinde savcılık ve idare devreye girer. İddia haklı bulunduğunda fail ve failler, cezai ve mali müeyyidelere mahkûm edilirler.
Hukuk fakültelerinde “pratik çalışma” denilen uygulama dersleri vardır. Diğer derslerde nazari olarak öğrenilen malumat, bu derslerde âdeta senaryolaştırılarak ihtilafın halliyle adil hükmün yolları aranır. Bu derslerde hakiki ve hükmi şahsiyetler a, b.. gibi harflerle zikredilir.
Buradan hareketle günümüz gündemine gelebiliriz. 1930’da cereyan eden CHP/Serbest Cumhuriyet Fırkası ve 1977’de yaşanan CHP/11’ler olayı, 2018 Türkiye’sinde CHP/İyi Parti 15’ler vakasıyla maalesef bir kere daha tekrarlanmıştır.