Kıbrıs, bir buçuk asırlık bir millî dâvâmızdır.
Ada, 1878’de Sultan Abdülhamid-i Sânî iktidarında tarihimizin en büyük faciası ’93 Harbi üzerine Moskof’a karşı destek bulmak üzere İngilizlere kiralandı… Cârî takvime nazaran "93-Harbi" denen 1877/78 Türk-Rus Harbi, ders kitaplarının "hürriyet kahramanı" diye bellettiği Sadrazam Midhat Paşa’nın devleti harbe sürüklemesinin eseridir. Büyük bir yıkım yaşanmıştır. Abdülhamid Hân, harp sonrası 3 Mart 1978’de toplanan Berlin Konferansının idamımız hükmündeki maddelerini geçersiz kılmak için dehâsını sonuna kadar kullanmış ve Kıbrıs’ı da bu meyanda birkaç ay sonra 4 Haziran’da kiraya vermiştir.
İngiltere yahut nâm-ı diğer Büyük Britanya, adada kiracı olduğu hâlde "Harb-ı Umumî" denen I. Dünya Harbi, patlak verince hukuk tanımazlık göstererek, imza ve taahhütlerini yok sayıp 5 Kasım 1914’te ilhak yoluna gitmiştir. Bu düpedüz bir gasp iken yine cumhuriyet dönemi mektep kitaplarında "zafer" olarak okutulan Lozan Muahedenamesi’nin 21. Maddesiyle bu gasp "tanınmış"tır.