CHP genel başkanı hakkında ortaya çıkan iddia kısaca şöyledir:
CHP genel başkanı, 17 Mayıs 2015'te Zaman gazetesini ziyaret
eder. FETÖ/PDY örgütünün medya imamı Ekrem Dumanlı, bu ziyaret
esnasında MİT tırlarının Bayır-Bucak Türkmenlerine yardım
götürmesiyle alâkalı görüntüleri ihtiva eden flaş belleği Kemal
Kılıçdaroğlu'na verir. Kılıçdaroğlu, partiye
geldiğinde flaş belleği gazeteci kökenli Enis
Berberoğlu'na, Enis Berberoğlu da 27 Mayıs 2015'te Cumhuriyet
gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar'a verir. Can Dündar da o
gece gazetenin manşetini değiştirerek görüntüleri yayınlar...
Gazetede çıkan bu haber üzerine Can Dündar ve Ankara temsilcisi
Erdem Gül aleyhine "casusluk" suçlamasıyla adli takibat
başlatılmış, fakat şüphelilerden Can Dündar, Almanya'ya kaçmıştı.
Alman cumhurbaşkanı dahil, Alman devlet ve hükûmeti, ilk saatten
itibaren adı geçene kahraman muamelesi yaparak kendisine pasaport
vs verdiler. Tevdi edilen vazifeyi yapmış birine gösterilen takdiri
hatırlatan bu muameleler devam etmektedir. O'nu, Alman
istihbaratının, sâdık adamlarını kaçırmış olması kuvvetle
muhtemeldir.
Bu iki gazeteci hakkında dâvâ açılmış, görülmüş ve karara
bağlanmıştı ama onlara bu dosyayı kimin verdiği belli
olmamıştı?
Burası meçhuldü?
Bu kısım kademe kademe çözüldü ve çözülmekte:
Görüntülerin CHP milletvekili Enis Berberoğlu tarafından Can
Dündar'a teslim edildiğine dair deliller toplanınca devlet sırları
aleyhine askerî ve siyasi casusluk suçlamasıyla 2016 yılında
dâva açıldı. Dâva 14 Haziran 2017'de karara bağlandı. Önce müebbet
hapis cezası verildi, sonra ceza takdiren 25 yıla düşürüldü ve
serbest olan Berberoğlu içeri alındı. Kararı protesto için Kemal
Kılıçdaroğlu üzerinde "adalet" yazılı pankartla Ankara'dan
İstanbul'a kadar yürüdü. Yürüyüşün münhasıran Berberoğlu için
yapılmadığı şimdi anlaşılıyor.