Kürt vatandaşlarımız, yakın tarihte maruz kaldıkları en çekilmez şartlarda bile sabrederek bir maceraya yönelmediler. "Özyönetim" ve devamında gelen sözler, içi boş, hayal ürünü kurgulardır.
Kürtler, bugün -hak ettikleri gibi- bu ülkenin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Halbuki Kürtçü ideolojidekiler, sözde yakın tarih hesaplaşmaları üzerinden Kürtleri, nihâi maksadı ayrı devlet olmak olan bir maceraya sürükleme gayretkeşliği içindeler. Marjinal, çok küçük bir bölge yüzdesi hariç, bu iddia karşılıksızdır. Nasıl görülmez ki son 15 senedir doğu-batı farkı aradan kalkmıştır.
Artık doğu ve güneydoğu, sürgün yeri ve mahrumiyet bölgeleri değil. Diğer 5 bölgede eğitim, ulaşım, bilişim, bayındırlık, sağlık olarak ne imkân varsa bu iki bölgemizde de mevcut. Terör bitip silahlar terk edilirse özel teşebbüs ve turizm de tekrar dönecektir. Barış Süreci'yle gelen yatırımcı ve turist, o kurguların yol açtığı kargaşa ve hendek terörüyle ürküp geri gitti. Yerli halk kaçarken üçüncü kişiye ne denebilir?