Bu defa da liseli hatta ortaokullu gençleri teröre bulaştırma projesiyle karşı karşıyayız. Proje sahipleri, AK Parti iktidarı öncelikli olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, gitsin diye her yolu meşru saymaktalar...
Halbuki gençliğinin baharındaki bu öğrencilerimizin kargaşaya, anarşiye, teröre silaha, bulaşması belki istikbâllerini hatta belki hayatlarını tehlikeye atacaktır. Eylemlerin bu tarafı, şer odaklarının umurunda değil. Onlara göre devrim kansız olmayacağına göre varsın bir kaç genç ölsün. Bu netice, yollarını açma fırsatı kazandıracağından kendileri için makbuldür.
Gözlerini Tayyip Erdoğan düşmanlığı bürümüş olanlar, ülkemiz evlâtları üzerinden kanlı oyunlar peşindeler.
Oyun, İstanbul Erkek Lisesi'nde başladı.
Bu bir tesadüf müdür?
Tesadüf olmasa gerek; adını koymak gerekirse isyanın Almancası. Gündemi sıkı sıkıya takip edenlerin gözünden kaçmamıştır. Nitekim ekranda da tartıştık. Alman meclisi, Ermeni soykırım iddiası yüzüncü yılının üzerinden bir sene geçtikten sonra birdenbire Türkiye aleyhine soykırım kararı aldı. Kararın zamanlaması önemliydi. Bölücü örgüt güneydoğuda çökertilmiş, köşeye sıkışmıştı. Batıdan siyasi yolla indirilecek bir darbeyle Türkiye sarsılıp örgüte nefes alma payı kazandırılıyordu. Bu sinsi kurnazlığa çok sert cevap vermemizle plan Almanya için hüsranla bitti. Bugün güvenlik güçlerimiz, zerrece taviz vermeden örgütle aslanlar gibi mücadeleye devam etmekteler.
Bunun üzerine içerden yangın çıkartılmak, gençlik sokağa çekilmek, isyanın Almancası başlatılmak istendi.